Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6818 E. 2022/8582 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, taşınmazını torununa satış yoluyla yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, bozma kararında belirtildiği üzere, mirasbırakanın taşınmazı torununa düğün hediyesi olarak verdiği tanık beyanları ile sabit olduğundan ve davacının da dava dilekçesinde bu hususu kabul ettiğinden, temlikin muvazaalı olduğuna dair iddianın ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucunda; Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi;

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan eşi ...'nun 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümünü davalı torunu Sadettin'e, 4 parsel sayılı taşınmazını da davalı kızı ...’ye satış suretiyle temlik ettiğini, devirlerin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını, davalının düğününde mirasbırakanın 5 numaralı taşınmazı hediye ettiğini herkesin içerisinde ifade ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesine istemiş; mahkemece 5 numaralı bağımsız bölüm yönünden davanın tefrikine karar verilerek eldeki dosya üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı düğün hediyesi olarak verdiğini, masrafların az olması için tapuda satış gösterildiğini, mal kaçırma iradesinin olmadığını, mirasbırakanın geride 25 parça daha taşınmazı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.10.2015 tarihli ve 2015/166 E., 2015/174 K. sayılı kararıyla; temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 09.03.2020 tarihli ve 2016/16799 E., 2020/1681 K. sayılı kararıyla; “..somut olayda, davacı ve davalı tanıkları mirasbırakanın çekişme konusu taşınmazı davalı torununa düğün hediyesi olarak verdiğini bildirmişlerdir. Nitekim, davacı da dava dilekçesinde de bu hususu kabul etmiştir. Bu durumda, temlikin muvazaalı olduğundan söz etme olanağı yoktur. Öte yandan, tefrik edilen 2009/483 esas sayılı dava bakımından eldeki davanın gerekçeli kararında gerekçe yazılması da isabetsizdir. Hal böyle olunca, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi davanın tarafı olmayan kişi ve konu bakımından gerekçe yazılması da isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 31.03.2021 tarihli ve 2020/264 E., 2021/42 K. sayılı kararıyla;bozma kararına uyularak muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, dava konusu taşınmazın tapuda satış gösterilerek devredildiğini, ancak mirasbırakanın amacının hibe olduğunu, tapuda gösterilen değer ile gerçek değer arasındaki fahiş fark bulunduğunu, murisin satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücü bulunmadığı, bu hususların tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile değerlendirildiğinde muvazaanın kanıtlandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

6.2.2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK);

190. maddesi şöyledir:

"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",

4721 sayılı TMK'nın;

6. maddesi şöyledir:

"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere göre hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) numaralı parağrafta gösterilen şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.

V.SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.