Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6827 E. 2023/418 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydında yüzölçümü ve tecavüz şerhi ile ilgili düzeltim (terkin) isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşmiş olması, tecavüzün devam ettiğinin tespiti ve tapu kaydındaki düzeltmenin yasal dayanağının bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu kaydında düzeltim (terkin istemli) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Edremit ilçesi, Güre köyü, ... mevkii, 21 M IV pafta, 57 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, kıyı kenar çizgisinin 57 parsel üzerinden geçtiğinden bahisle Maliye Hazinesi tarafından 3621 sayılı Yasa'ya göre aleyhine açılan tapu iptali, tescil, tecavüzün önlenmesi ve kal davasında, Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/165 Esas sayılı dosyası içine celp edilen 22.05.1987 tarih ve 1987/50 sayılı tapulama komisyon kararından ve 23.10.1986 tarihli kadastro tapulama tutanağından dava konusu taşınmazın yüzölçümünün 89 m2 olduğunu öğrendiğini, mal müdürlüğü tarafından 57 parsel sayılı taşınmazın 23.10.1986 tarihli revize görmüş tapulama tutanağına 89 m2 olarak yazılarak, kadastro tespiti gördüğü, mal müdürlüğünün bu miktara itirazının olmadığı, maddi hata sonucu 89 m2'nin, tapu kütüğüne 80 m2 olarak yazılmış olduğunun tespiti ile tapu kaydının 89 m2 olarak düzeltilmesini; ayrıca 57 parselden 438 parsele 109 m2 tecavüz olmadığına dair 22.05.1987 tarih ve 1987/50 sayılı tapulama komisyon kararı, yürürlükte olan 766 sayılı Tapulama Kanunu 28. maddesine göre mal müdürlüğü tarafından 30 gün içinde dava açılmadığından kesinleştiğinden, 57 parselden 438 parsele 109 m2 tecavüz olmadığını, bu nedenle tapu kütüğünde 109 m2 tecavüz vardır şerhin silinmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde, dava konusu parselin, kumsal vasıflı Hazine adına 438 parselin kuzeyinde kaldığını, taşınmazın sınırında kumsal bulunduğu için gayrisabit hudutlu olduğunu, yüzölçümü düzeltilmesi davası ile sınırının düzeltilmesinin yasal olarak olanaklı olmadığını, ayrıca Hazine tarafından davacı aleyhine Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/165 Esas sayılı dosyası ile açılan tapu iptali, men'i müdahale ve kal davasında, 08.11.2013 tarihli keşif sonucu düzenlenen 26.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın halen 438 parsele 113,46 m2 tecavüzü olduğunun belirlendiği, davacının tecavüzünün halen devam ettiği, davacının dava konusu taşınmazın kumsala olan tecavüzünden dolayı ecrimisil ödemediğini, haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin Edremit Kadastro Mahkemesinin 09/02/1990 tarih 1987/35 E. 1990/2 K. sayılı kararı ile 12.06.1991 tarihinde hükmen kesinleştiği ve taşınmazın tespitte 89 m² olan miktarının 80 m² olarak hüküm altına alındığı, öte yandan davalı taşınmazın kıyıda kalması nedeniyle terkin edilen komşu 438 parselin 117 m²’lik kısmına tecavüzünün kesinleşmiş yargı kararı ile devam ettiğinin belirlendiği anlaşıldığından davanın reddine dair mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf isteminin reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili dilekçesinde, yenileme kadastrosu ile dava konusu taşınmazın 80 m2'den 81,24 m2'ye çıkartıldığını, bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını, dava konusu taşınmazın tapu kaydının celp edilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu kaydında düzeltim (terkin istemli) istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1027. maddesinde; "İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir.

Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir.

Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelik uyarınca re'sen düzeltir."

düzenlemelerine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.