Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6841 E. 2023/3463 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayanarak tapu iptali ve tescili ile terditli mülkiyetin tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının, taşınmazların kamu malı niteliğine dönüştüğü tarihten önce oluştuğu, ancak taşınmazların kanal vasfıyla kamu malı haline gelmesi nedeniyle mülkiyetin aidiyetinin tespitine karar verilmesinin isabetli olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili, terditli mülkiyetin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun çekişmeli 109 ada 623 ve 818 parseller yönünden esastan reddine, 109 ada 631 parsel yönünden kabulü ile hükmün kaldırılması ve yeniden karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 109 ada 623, 631 ve 818 parsel sayılı taşınmazların, zeminde çekişmeli taşınmazlara komşu nitelikte bulunan ve halen adına tapuda kayıtlı bulunan parsellerin devamı olduğu iddiasıyla, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescili ile mümkün olmadığı taktirde mülkiyetin tespiti istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili aşamalarda sunduğu yazılı ve sözlü beyanlarında çekişmeli taşınmazların kamu yararı kararı uyarınca hizmet malı niteliğine büründüğü ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili, dava konusu taşınmazları kapsayacak biçimde ... tarafından 1980 yılında kanal geçirildiğini, taşınmazın fiilen kanal niteliği aldığı tarih göz önüne alındığında dava açılması için kanunda belirlenen sürelerin dolduğunu, taşınmazların kamu emlakine dönüştüğünü ve özel mülkiyete konu edilemeyeceğini belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı lehine çekişmeli taşınmazlar üzerinde 4721 TMK’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve devam eden maddelerinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetlikle edinim koşulları oluştuğu; ancak taşınmazların fiili durum itibariyle su kanalı niteliğinde olduğu belirlenerek davanın kabulü ile,

1- ... İli, Merkez İlçesi, ... Köyü, 109 ada 623 parsel sayılı, ... tarafından kamulaştırılmasız el atılan ve kanal olarak kullanılan taşınmazın kamulaştırmasız el atma tarihi itibariyle mülkiyet hakkının davacı ... İleri'ye ait olduğunun tespitine,

2- ... İli, Merkez İlçesi, ... Köyü, 109 ada 631 parselin ... tarafından kamulaştırılmasız el atılan ve kanal olarak kullanılan fen bilirkişilerinin 12.12.2017 tarihli bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokide (A) harfi ile gösterilen 631,30 metrekare yüzölçümündeki kısmının kamulaştırmasız el atma tarihi itibariyle mülkiyet hakkının davacı ... İleri'ye ait olduğunun tespitine,

3- ... İli, Merkez İlçesi, ... Köyü, 109 ada 818 parsel sayılı, ... tarafından kamulaştırılmasız el atılan ve kanal olarak kullanılan taşınmazın kamulaştırmasız el atma tarihi itibariyle mülkiyet hakkının davacı ... İleri'ye ait olduğunun tespitine,

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; ... kanalı geçmeden önce çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğuna dair dosyada somut kanıt bulunmadığını, dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı; sulama kanalları geçmesi nedeniyle taşınmazın toprak yapısının tarımsal üretimde verimli hale geldiğini ve ancak bu şekilde tarımsal amaçla kullanımın mümkün olduğunu, öte yandan eldeki davanın açılması hususunda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

1. Dava konusu 109 ada 623 ve 818 nolu parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan istinaf incelemesinde; çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı lehine 4721 TMK’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve devam eden maddelerinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetlikle edinim koşulları oluştuğu; ancak fiili durum itibariyle su kanalı niteliğinde olduğu belirlenerek ilk derece mahkemesince mülkiyetin tespiti kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği,

2. Dava konusu 109 ada 631 parselde (A) ile gösterilen kısım yönünden yapılan istinaf incelemesinde ise zeminde çekişmeli taşınmaza komşu nitelikte olup ezelden beri çekişmeli taşınmaz ile bir bütün halinde kullanıldığı belirtilen 109 ada 576 parsel sayılı taşınmazın tapuya davacı adına değil, dava dışı üçüncü kişi adına 17/12/1995 yılında tescil edildiği, ayrıca keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının tüm parseller yönünden ortak olarak alındığı, bu nedenle yapılan araştırmanın eksik kaldığı, şu halde 109 ada 631 parsel yönünden yeniden keşif yapılarak mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kim tarafından ne şekilde kullandığı, kimden kime ne zaman ve nasıl intikal ettiği hususlarında somut olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini belirtir şekilde rapor alınması; taşınmazı tüm yönlerinden gösterir fotoğraflarının çektirilmesi, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle;

Davalı Hazine vekilinin 109 ada 623 ve 818 parsel yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine,

Davalı Hazine vekilinin 109 ada 631 parsel yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2018/322 E. - 2018/388 K sayılı kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekerrür ile 109 ada 623 ve 109 ada 818 parsel sayılı taşınmazlar yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde, kanal geçmeden önce çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğuna dair dosyada somut kanıt bulunmadığını, kanal inşa edilmeden önce dahi taşınmazın evveliyatı itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı; öte yandan eldeki davanın açılması hususunda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili ile terditli mülkiyetin tespiti istemine ilişkindir

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”,

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut olayda temyize konu 109 ada 623 ve 818 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının taşınmazların kamu emlakine dönüştüğü tarihten evvel oluştuğu, ne var ki bu taşınmazların kanal vasfıyla kamu malı niteliğine dönüştüğü, bu nedenle yazılı şekilde mülkiyetin aidiyetinin tespitine hükmedilmesinin isabetli olduğu görülmüştür.

3. Hal böyle olunca temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere uygun olup davalı Hazine vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden, 6200 sayılı Yasa'nın 49/1. maddesi uyarınca ise davalı ... Genel Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.