Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6927 E. 2023/2347 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı köy tüzel kişiliği adına tescil edilen taşınmazın, davacının murisi tarafından tapu dışı zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, murisinin taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin 20 yıl boyunca, malik sıfatıyla, aralıksız ve çekişmesiz olduğunu ispatlayamaması ve taşınmaz üzerindeki kullanımlarının hayrat niteliğinde olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 103 ada 94 parsel sayılı taşınmazın davacının murisi ...'a ait olup mirasçılarına intikal etmesine rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın davalı adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile muris ...'un mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Suşehri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/443 Esas - 2017/328 Karar sayılı kararı ile Yusuf Yavuz'un terekesine davacı ...'un mümessil olarak atandığı anlaşılmıştır.

II. CEVAP Davalı tarafından davaya süresi içerisinde usulüne uygun olarak cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının zilyetlik olgusunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın murisi ...'dan mirasen gelen taşınmaz olup onun ölümü ile birlikte mirasçılarına intikal ettiğini, taşınmaz üzerinde muris tarafından yaptırılan çeşme ve dikilen ağaçlar bulunduğunu, ancak davalı köy muhtarı tarafından imam evi yapılacağı gerekçesi ile taşınmaz üzerindeki müştemilatın tahrip edildiğini, tanıkların çekinceli beyanda bulunduklarını, taşınmazın murisi tarafından yıllarca kullanıldığını beyanla kararın kaldırılmasını ve davanını kabulünü talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 17. maddesi anlamında imar ve ihya ve tarıma elverişli hale getirilmesi söz konusu olmadığı gibi, 14. madde kapsamında çekişmesiz aralıksız en az 20 yıldan beri malik sıfatıyla ve ekonomik amacına uygun zilyetliğin de gerçekleşmediği, davacının murisinin çeşmeyi yaptırdığı ve yanına ağaçlar diktiğinin kabulü halinde dahi, çeşmenin tüm köylünün kullanımında olduğu, hayrat olarak yapıldığı, malik sıfatıyla zilyetliğe konu olmadığı, muris ve davacılar bir kısım meyve ağacı ekmiş iseler de, köy çeşmesinin akarı üzerine başka kişilerin de ağaç ektikleri, akan suyun bu şekilde değerlendirildiği, malik sıfatıyla, imar ihya yoluyla veya başka türlü ekonomik anlamda zilyetlik bulunmadığı, dolayısıyla malik sıfatıyla zilyetlikten edinim koşullarının davacı ve murisi yararına oluşmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın muris ... tarafından kullanıldığını, ağaçların da onun tarafından dikildiğini, davalı tarafından tanıklara ve bilirkişilere baskı yapıldığını, dava konusu taşınmaz köy tüzel kişiliğine ait olduğundan köy halkı tarafından tarafsız ve objektif nitelikte beyanda bulunulmayacağının açık olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;

14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan çeşme ve arsası vasıflı 103 ada 94 parsel numaralı 120,74 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kadimden beri çeşme olarak kullanıldığı ve halen aynı amaçla iktisap edildiği belirtilerek ... köyü tüzel kişiliği adına tespit ve tespite itiraz edilmeksizin 02.05.2008 tarihinde tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.