Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6928 E. 2022/1878 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakan tarafından davalıya yapılan taşınmaz satışının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, mirasbırakanın taşınmazı kumar borcu nedeniyle sattığı ve satışın mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğuna dair iddialarını ispatlayamamaları, davacıların paylarına isabet eden dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının değerden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki davadan dolayı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinden verilen 08/06/2021 tarihli ve 2019/922 Esas-2021/929 Karar sayılı karar davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan duruşma günü olarak saptanan 08/03/2022 Salı günü temyiz edilen davalı vekili Avukat ......geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davacılar vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilahare dosya incelenerek gereği düşünüldü.

-KARAR-

Dava, İlk Derece Mahkemesince muris muvazaası, Bölge Adliye Mahkemesince taraf muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiş ise de; davacıların 27/05/2019 tarihli istinaf dilekçelerinde ve 29/06/2021 tarihli temyiz dilekçelerinde yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu ve muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak dava açtıklarını belirtmiş olmaları nedeniyle eldeki davanın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak açılmış pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

İlk Derece Mahkemesince, tanıkların taşınmaz devrinin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığına ilişkin bir beyanlarının bulunmaması ve diğer beyanları ile dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; murisin hissesini kumar düşkünlüğü nedeniyle sattığı, satışın mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve bedelsiz olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davada dayanılan hukuki sebebin taraf muvazaası olduğu, davacıların murise teban eldeki davayı açtıkları, ancak iddialarını yazılı delille ispatlayamadıkları, yemin deliline de dayanmadıkları, İlk Derece Mahkemesinin davanın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu yönündeki nitelendirmesi ile, bu nitelendirmeye yönelik olarak dava konusu temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve bedelsiz olarak yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı yönündeki gerekçesi yerinde olmamakla birlikte, ispatlanmayan davanın reddine dair kararı sonucu itibariyle yerinde olup, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, bununla birlikte İlk Derece Mahkemesince kurulan davanın reddine ilişkin hükmün gerekçesinde hata edilmiş olması nedeniyle istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile, kararın 6100 sayılı HMK.'nın 353-(1)-b/2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, kararın gerekçesi düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde Bölge Adliye Mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000,00TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.

Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.

Somut olayda, mirasbırakan tarafından davalıya temlik edilen dava konusu taşınmazdaki ½ payın keşfen saptanan dava tarihindeki değeri 117.879,03 TL olup, davacıların 1/2’şer miras paylarına karşılık gelen 58.939,51 TL değerin 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.

Yukarıda açıklanan nedenden ötürü temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davacıların temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.