"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine temsilcisi starafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine temsilcisi; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde 2001-2012 yılları arasında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 107 ada 80, 142, 144, 171, 221, 223, 224, 235, 239, 245, 305, 314 parseller ile 114 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların davalı adına çalışma alanında senetsizden toplamı 100 dönümü geçecek şekilde tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, davalı adına yapılan bu tespitlerin toplamda 100 dönümü aşan kısımlarına ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.03.2018 tarihli ve 2016/264 Esas, 2018/103 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların davalı ... adına tapuda kayıtlı olmayıp davalının malik konumunda bulunmadığı belirtilerek, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı Hazine temsilcisi tarafından istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürülerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.04.2021 tarihli ve 2021/65 Esas, 2021/963 Karar sayılı kararıyla; tapu iptali ve tescil davalarının tapuda malik olanlara karşı açılması gerektiği ve davalının malik olmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davacı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsicisi tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; detaylı inceleme yapılmadan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Bir davada taraf sıfatı, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine ait olduğundan davacı sıfatı (aktif husumet), yani davacı olma yetkisi de o hakkın sahibine ait olacaktır. Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek kişi ise, o hakka uymakla borçlu olan kişiye (davalı sıfatı, pasif husumet) ait olacaktır.
Bu noktada, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir.
Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
Öte yandan sıfat, dava şartı olmayıp itirazdır. Zira bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı ancak davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Başka bir anlatımla, dava şartları işin esasının incelenmesine engel teşkil eder mahiyetteyken, bir davada taraflardan birinin davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne girilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerekir. Sıfat, ileri sürülme zamanı kanun ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’î de teşkil etmediğinden davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukukî bir durumdur.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı Hazine temsilcisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA;
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi