Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7027 E. 2022/1888 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın satış yoluyla yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçının tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, satışın mirasbırakan tarafından mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispatlayamaması ve yerel mahkemenin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden hükmü onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/03/2020 tarihli ve 2018/126 Esas, 2020/142 Karar sayılı kararı ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18/05/2021 tarihli ve 2020/1171 Esas, 2021/744 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 08/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ...... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, ortak mirasbırakan babaları ...'ün 1039 ada 99 parseldeki 24 numaralı bağımsız bölümünü davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, paylaştırma savunmasıyla beraber, taşınmazın bedelini ödediğini, yıllarca mirasbırakan anne ve babasına baktığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/03/2020 tarihli ve 2018/126 Esas, 2020/142 Karar sayılı kararı ile muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, Mahkemenin gerekçesinde belirtilen tüm ilkeleri göz ardı ederek hüküm kurduğunu, mirasbırakanın taşınmazı davalıya satış göstermesinde, devretmesinde haklı ve makul bir nedenin bulunmadığını, sözleşme tarihindeki taşınmazın gerçek değeri ile tapuda gösterilen satış bedeli arasında 3 katından fazla fark olduğunu, davalının devir tarihinde ilgili taşınmazı alabilecek maddi gücünün bulunmadığını, Kadıköy'de bulunan diğer taşınmazın devri ile ilgili tanık anlatımlarının çelişkili olduğunu, bu konuda beyanı olan tek kişinin ... olduğunu, tarafların ebeveynlerinin adını dahi hatırlamayan bir kişinin miras paylaşımı yönündeki beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, devir tarihinde muris ve eşinin sağlık durumlarının iyi olduğu, bakıma muhtaç durumda olmadığı, hayatlarını idame ettirebilecek durumda olduklarını, davalının, muris ve eşine bakmadığı tam aksine devir tarihinde davalı ve küçük çocuğu ile ilgilenen tarafın muris ve eşi olduğunu, temlik dışı bırakılan taşınmazların satışından elde ettiği bedellerin mirasbırakan ve dolaylı olarak davalı uhdesinde kaldığını, ilgili taşınmazların müvekkile devredilmediği veya ilgili satışlardan müvekkile para verilmediği değerlendirildiğinde davalıya yapılan temliklerin makul sınırı aştığını, feragatname olarak belirtilen evrakta miras hakkından feragat etmeyen, mirasçılık hakkı devam eden, bankadaki paraya yönelik harici olarak tanzim edilen evraka ihtirazı kayıt koyan müvekkilin her zaman muris muvazaası sebebiyle dava açabileceğini ileri sürerek, istinaf isteğinde bulunmuştur.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18/05/2021 tarihli ve 2020/1171 Esas, 2021/744 Karar sayılı kararı ile Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili özetle; istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.2.2. Öte yandan; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (IV/3.2) numaralı paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye göre, Bölge Adliye Mahkemesinin (IV/3) numaralı paragrafta yer verilen gerekçeye yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.