Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7126 E. 2023/956 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İdari yargı kararıyla iptal edilen belediye meclis kararına dayanılarak yapılan taşınmaz satışının yolsuz tescil oluşturup oluşturmadığı ve davalıların iyiniyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk tescile dayanak teşkil eden işlemin idari yargıda iptali ile tescilin yolsuz hale geldiği, davalıların satış bedeli, satışın gerçekleşme şekli ve taşınmazın akıbeti gibi hususlarda iyiniyetli olmadıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Silivri Belediye Meclisinin 06.07.2009 tarihli ve 53 sayılı kararına istinaden Belediye Ercümenince yapılan ihale ile 666 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'a devredildiğini, satışa dayanak teşkil eden meclis kararının İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 2009/1410 Esas, 2010/942 Karar sayılı kararı ile iptaline karar verildiğini, kesinleşen karar ile davalı adına oluşan tescilin yolsuz hale geldiğini, dava konusu taşınmazın iptal kararının sonuçlarını bertaraf etmek amacı ile davalı ... tarafından diğer davalıya devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., dava konusu taşınmazı ihale yolu ile iyi niyetli bir şekilde edindiğini, taşınmaz bedelini Belediyeye ödediğini, davalı ... ise davanın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacının kötüniyetle hareket ettiğini, iyiniyetli olarak taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.05.2019 tarihli ve 2017/12E., 2019/152K. sayılı kararıyla; davalı ... adına olan tescilin dayanaksız hale geldiği, kayıt malikinin de iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişiler tarafından yakına veya akrabaya satışın gelenek olduğunu, muvazaalı satışı davacının ispatlaması gerektiğini, ispat yükünün ters çevrildiğini, tanıklar ve dekontların satışın gerçekliğini ortaya koyduğunu, davacının kötüniyeti ispat edemediğini, Meclis kararı iptal edildiği için satış yapan Belediyenin sonuçlarına katlanması gerektiğini, taşınmazda şerh olmadığını, bazı taşınmazların İmar Kanunu'nun 18. maddesi gereğince Belediye adına tescil edilen yerlerden olduğunu, dava konusu yerin onlardan olup olmadığının araştırılarak davacının dava açmak da menfaati olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, haberlerin bilindiğinin varsayılmasının doğru olmadığını, haberlerin davacı delilleri arasında yer almadığını, haberlerin ulusal bilindik bir yayında olmadığını, satıştan sonra haberlerin yapıldığını, dekontların değerlendirilmediğini, kabul gerekçesinin yeterli olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 01.06.2020 tarihli ve 2020/1551E. 2021/887K. sayılı kararıyla; ilk tescile dayanak kararın idari yargı yerinde iptal edilmesiyle tescilin yolsuz hale geldiği, temliklerin kısa aralıklarla yapılması, davalıların birbirlerini tanıyor olmaları satış değeri ile gerçek değer arasında fahiş fark olması, yatırım amaçlı alındığı savunulmasına rağmen taşınmazın halen atıl olduğu, ödemenin ispat edilemediği, ödemeye ilişkin beyanların çelişkili olduğu, durumun basında yer aldığı, kayıt malikinin iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yolsuz tescil hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024 üncü maddenin birinci fıkrasında; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024 üncü maddenin ikinci fıkrasında; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024 üncü maddenin üçüncü fıkrasında ise; “ Böyle bir tescil yüzünden ayni ... zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

2. Öte yandan, 14.02.1951 tarihli ve 1949/17 Esas, 1951/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç kısmında belirtildiği üzere, “Vakıa ve karinelerden, olayda kanunen iyiniyet iddiasında bulunamayacağı belirlenmiş olan kimsenin kötüniyetinin, diğer tarafa ispat ettirilmesine artık sebep ve vecih kalmayacağına ve dava hakkının doğumunu sağlayan veya bertaraf eden iyiniyetin ve kötüniyetin bu durumda mahkemece re'sen nazara alınabileceğine” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. İlk Derece Mahkemesi kararının 1. bendinde davalının isminin “...” olmasına rağmen “...” olarak belirtilmiş olması, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 60.398,80 TL bakiye onama harcının davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.