"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret - Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil, bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın taraflarca istinafı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak vekalet ücreti düzeltilerek davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmasına ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan amcaları ... ve mirasbırakan amcaları ...’in vekili ... eliyle 570 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2’şer paylarını davalı amcaları ...’ya satış suretiyle devrettiğini, ...’ın da taşınmazdaki 575/2081 payını dava dışı ... ...’e devrettiğini, yine mirasbırakan babaanneleri ... ... ve amcaları ... ...’nın vekili ... eliyle 6 ve 12 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalı amcaları ...’a satış yoluyla devrettiklerini,temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek 6 ve 12 parsel sayılı taşınmazlar ile 570 parsel sayılı taşınmazdaki davalı adına kayıtlı 1506/2081 payın iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, 570 parsel sayılı taşınmazdaki üçüncü kişiye devredilen 675/2081 pay yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemişler, ıslahla taleplerini 18.016,66 TL ‘ye yükseltmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, mirasbırakanlar ... ve ...’in maddi durumlarının mal bağışlayacak kadar iyi olmadığını, üstelik bedensel engelleri olduğu için çalışamaz durumda olduklarını, yaşlı anneleri ile birlikte yaşadıklarını bu nedenle paraya ihtiyaçları olduğunu, taşınmazlardaki paylarını kendisine sattıklarını, yurt dışında çalıştığını ve maddi durumunun iyi olup, her zaman mirasbırakanlara destek olduğunu, temliklerin gerçek satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakanlar ... ve ...’in bedensel engelli olup çalışmadıkları, hiç evlenmedikleri, yaşlı anneleri ... ile birlikte yaşadıkları,davaya konu taşınmazların kira gelirleri ile ihtiyaçlarını karşıladıkları, ancak bu gelirlerin de kendilerine yetmediği, bu nedenle davalının mirasbırakanlara destek olduğu,... ‘in rahatsızlanması üzerine davalı tarafından bakıcı tutulduğu,bu giderlerin davalı tarafından karşılandığı, temliklerin bedel karşılığı yapıldığı, mirasbırakanların bakım dahil her türlü ihtiyacının davalı tarafından karşılandığı, temliklerin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Nedenleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan yargılama sonunda miras bırakanların, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla mal varlığına dair tüm taşınmazlarını muhtelif tarihlerde davalıya satış yoluyla devrettikleri anlaşıldığı halde delil takdirinde hataya düşülerek davanın reddedildiğini, kararın gerekçesinde davalının yurt dışında çalışırken Türkiye'de bakıcı tutarak, kızını göndererek mirasbırakanlara baktırdığı, masraflarını ödediği, mirasbırakanların ekonomik durumlarına göre bağış yapmalarının mümkün olmadığı, tanık ...'ın ...'nin eşi olması nedeni ile beyanına itibar edilmediğinin belirtildiği, tanık ...’ın "1980 yılında devir sırasında yetim olan davacıların haklarının ileride verileceğini ve davacı ...'e sahip çıkılacağını, davalının, dava dışı kardeşi ... ...'dan mal kaçırmak amacını güttüğünü" beyan ettiğini, diğer taşınmazların 1980, 1987, 1989 yıllarında devredildiğini, delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi kararının yerinde olduğunu, ancak vekalet ücreti yönünden mahkemenin yanılgıya düştüğünü, davanın nispi harca tabi olduğunu ve davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 27/04/2021 tarihli ve 2019/1911 Esas 2021/892 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre ilk derece mahkemesince muris muvazaasının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davanın değer itibari ile nispi harca tabi davalardan olup davacı tarafça mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen birikişi raporu ile belirlenen değerler esas alınmak suretiyle dava değerinin arttırıldığı ve buna ilişkin ıslah dilekçesi verirken harcın da tamamlanmış olduğu görüldüğünden, harca esas dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dava dilekçesindeki değer esas alınarak davalı lehine vekalet ücreti takdirinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine; davalının vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, vekalet ücreti düzeltilerek davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ek olarak, yeterince inceleme yapılmadan hüküm kurulduğunu, tarafların ortak mirasbırakanları olan davacıların babaenneleri ... ve amcaları ... ve ...’in dava konusu taşınmazlardaki kök mirasbırakanları ... ...’dan intikal eden tüm paylarını satış yoluyla davalıya devrettiklerini, devir tarihinde davacıların yetim ve çocuk yaşta olduklarını, sadece davalı tanık beyanlarına itibar edildiğini, davacı tanık beyanlarının göz ardı edildiğini, davacı tanık beyanları göz önüne alındığında, temliklerin tarafların diğer kardeşi ...’den mal kaçırmak amaçlı yapıldığının açık olduğunu, davalının davacıların haklarını vereceğini beyan ettiğini, mirasbırakanların durumlarının iyi olup, bakıma ve taşınmazları satmaya ihtiyaçlarının olmadığını, delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali-tescil ve üçüncü kişilere devredilen pay yönünden bedel isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, ... ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
2. Öte yandan; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.
3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV./C.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
08/02/2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.