"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan babası ...’ın ... parsel sayılı taşınmazını çocukları olan davalılar ile dava dışı İsmet’e satış suretiyle temlik ettiğini, temliklerin kız çocuklarından mal kaçırma amacıyla muvazaalı yapıldığını ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa miras payına isabet eden değerden şimdilik 50.000,00 TL’nin mirasbırakanın ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalılar, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldıklarını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince (... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/05/2018 tarih ve 2016/240 Esas, 2018/264 Karar sayılı kararı), muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle tazminata karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerinin istinaf yoluna başvurmaları üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, temliklerin muvazaalı olduğu, davalılar ... ve ...’nin taşınmazdaki mülkiyet hakkının kat karşılığı inşaat sözleşmesi neticesinde oluşan ve adlarına kaydedilen bağımsız bölümler üzerinde devam edeceği, bu nedenle öncelikli talep olan iptal tescile karar verilmesi, payını devreden ... yönünden ise tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ..., ..., ... ve ... nolu bağımsız bölümler bakımından iptal tescile, davalı ... bakımından ise tazminata karar verilmiş, davalıların istinaf başvurusu ise 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddedilmiş; kararın taraflarca temyizi üzerine Dairece, “ muvazaa olgusu benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur…. davalı ... adına kayıtlı tüm taşınmazlar bakımından davacıların miras payları oranında iptal tescil hükmü kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dava dışı İsmet'ten ...'ye intikal eden pay gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2016/240 Esas, 2018/264 Karar sayılı kararına karşı yapılan, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1. maddesi gereği esastan reddine, davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan kabulü ile; ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2016/240 Esas, 2018/264 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, ... parselde kayıtlı ..., ..., ..., ..., ... ve 12 nolu bağımsız bölümler yönünden davacının payı oranında iptal tescile; davalı ... yönünden ise tazminata karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel istemine ilişkin olup, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın Dairece bozulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik yoktur. Davalı ...'ın bu yöne değinen ve yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddine.
Ne var ki, bilindiği üzere, HMK'nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı HMK'nın 373/3. maddesi gereğince bozma ilamına uyulduğuna göre bundan sonra mahkemece yapılacak iş bozmaya ve HMK'nın 297. maddesine uygun yeni bir karar vermekten ibaret olup yazılı olduğu üzere istinaf isteminin reddi/kabulü şeklinde hüküm oluşturulması usul hukukuna açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Ancak anılan bu husus yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün, (A) bendinin tamamı ile (B) bendinde yer alan;
" A- Davalılar vekilinin ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/05/2018 tarih ve 2016/240 Esas, 2018/264 Karar sayılı ilamına yönelen istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1. maddesi gereği esastan REDDİNE,
-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf masraflarının üzerinde bırakılmasına,
-İstinaf başvurusu reddedildiğinden; alınması gereken ....360,35 TL harçtan peşin alınan 2.625,90 TL harç mahsup edildiğinde kalan 7.734,45 TL istinaf harcının 1.856,57 TL'sinin davalı ... mirasçıları ..., ... ve ...'dan müteselsilen; 3.944,57 TL'sinin davalı ...'dan; 1.933,61 TL'sinin de davalı ...'dan tahsili ile Hazineye İrat Kaydına, Harç tahsil müzekkeresinin temyiz edilen dosyalarda Dairemizce temyiz edilmeden kesinleşen dosyalarda İlk Derece Mahkemesince ilgili Vergi Dairesine yazılmasına,
Dairemizce 28/12/2018 tarihinde yazılan 7.734,45 TL harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesinin istenilmesine,
B-Davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan kabulü ile; ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/05/2018 tarih ve 2016/240 Esas, 2018/264 Karar sayılı ilamının HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği kaldırılmasına, aşağıdaki şekilde yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına;" cümlelerinin tümden hüküm fıkrasından çıkartılmasına, davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.