Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7187 E. 2021/7140 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası davalarında davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu ve her bir davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiğinden, davacıların paylarına isabet eden değerin temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilemeyeceğine ve davalının temyiz talebinin değerden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinden verilen 25/03/2021 tarihli ve 2019/370 Esas, 2021/601 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesince, muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle tapu iptal tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.

Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.

Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.

Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği de ortadadır.

Somut olayda, çekişme konusu 28 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün dava tarihi itibariyla keşfen saptanan değeri 145.000,00 TL olup, davacı ...’nin 1/2 miras payına isabet eden 72.500,00TL, 2 parsel sayılı taşınmazdaki 60 nolu bağımsız bölüm mirasbırakan tarafından davalı gelini ...’e, ondan da 1/2 hisselerle davalılar Işıl ve Oğuz’a temlik edildiğine göre, taşınmazın keşfen saptanan 90.000,00 TL değerinin her bir davalının 1/2 hissesine isabet eden 45.000,00 TL′si üzerinden davacının talep ettiği 1/2 payın karşılığı 22.500,00 TL olup, 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.

Yukarıda açıklanan nedenden ötürü temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davalının temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde iadesine, 24/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.