"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, yasal süre içerisinde birleştirilen davada davalılar ... vd vekili tarafından duruşma istekli ve asıl davada davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 01/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden birleştirilen davada davalılar ... vd vekili Avukat ...ile temyiz edilen asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden asıl davada davalılar ... ve ... vekili ve diğerleri gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, dosyadaki eksikliklerin ikmali için geri çevirme kararı verilmesi üzerine dosya tekemmül etmiş olmakla, dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakanları ...'in 515 ve 556 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını 18/01/1974 tarihinde satış suretiyle davalıların mirasbırakanlarına temlik ettiğini, işlem tarihinde mirasbırakan ...'nin ehliyetsiz olup devrin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline, mümkün olmazsa rayiç bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar, davayı kabul etmişler, diğerleri davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03/04/2015 tarihli ve 2010/558 E., 2015/251 K. sayılı kararıyla; muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne; asıl davada tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedel talebinin kısmen kabulü ile dava konusu 556 ve 515 parsel sayılı taşınmazlar yönünden bedele; birleştirilen davada 556 parsel sayılı taşınmaz bakımından davalı ... mirasçıları yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, 515 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedel talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davalılar (bir kısım) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 21/05/2019 tarihli ve 2016/791 E., 2019/3183 K. sayılı kararıyla; ''...Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davalıların mirasbırakanlarına yapılan temliklerin muvazaalı olduğu saptanarak davanın kısmen kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, mirasbırakan ...’nin, birleştirilen davada bir kısım davalıların mirasbırakanı ...'a 556 sayılı parselde temlik ettiği pay üzerinden davacıların miras payı gözetilerek iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, ...'a dava dışı kök mirasbırakanı...’dan gelen ve ...'ın kardeşleri... ve...'dan temellük ettiği payların da kabul kapsamına alınması isabetsizdir.
Hal böyle olunca, kök mirasbırakan ...’den birleştirilen davada bir kısım davalılarının mirasbırakanları ...’a 18.01.1974 tarihinde satış suretiyle temlik edilen paylar üzerinden davacıların miras payları oranında kabul kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan, asıl dava bakımından 556 sayılı parselde asıl davanın davalılarının mirasbırakanı ...'a yapılan bir temlik olmadığı halde bu taşınmaz bakımından bedele karar verişmiş olması doğru değil ise de temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.'' gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 26/01/2021 tarihli ve 2019/441 E., 2021/33 K. sayılı kararıyla; bozma sonrası bilirkişi raporu alınarak, davalıların mirasbırakanı ...'in kök mirasbırakan ...'den temellük ettiği paylara hasren davanın kabulüne, kesinleşen hükümlerin infazda tereddüt yaratmamak açısından gösterildiğine dair karar verilmek suretiyle; asıl davada tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedel talebinin kısmen kabulü ile dava konusu 556 ve 515 parsel sayılı taşınmazlar yönünden bedele; birleştirilen davada 556 parsel sayılı taşınmaz bakımından davalı ... mirasçıları yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, 515 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedel talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde duruşma istekli olarak birleştirilen davada davalılar vekili tarafından ve asıl davada davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Asıl davada davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakan ...tarafından yapılan temlikin muvazaalı bir temlik olmadığını, mirasbırakanın payının tamamını ...’e devretmediğini, kanuni haklara uygun olarak tasarruf nisabını aşmamak üzere kendi hisseleri oranında tasarrufta bulunduğunu, davalıların dava konusu payları gerçekten parasını vererek satın aldıklarını, iş bu davada taraf sıfatı bulunmamasına rağmen davaya dahil edildiğini, Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapıldığını, ayrıca tebliğ işlemlerinin de usulüne uygun yapılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, bilirkişi raporunun Mahkemece nasıl hükme esas alındığının gerekçeli karardan anlaşılamadığını, hüküm kısmı ile bilirkişi raporu arasındaki bağlantının yeterince açıklanmadığını, davacıların ancak kök mirasbırakanlarından kendilerine gelen miras payları oranında talepte bulunabileceklerini, bu hususa dikkat edilmediğini, ayrıca dava konusu 556 parsel yönünden davalıların mirasbırakanı ...'e yapılan bir temlik olmadığından bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilerek bedele hükmedilmiş olmasının da doğru olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
5.2. Birleştirilen davada davalılar vekili duruşma istekli temyiz dilekçesinde özetle; davalıların bir kısmının davayı kabul ettiklerini, kabul beyanının içeriğinin kardeşlerden ...'in yine davacıların mirasbırakanı olan kardeşi ...'nın payını kaçırarak kendi ve eşi üzerine geçirmesine ilişkin olduğunu, davalıların mirasbırakanları ... ve ...'in zaten almaları gereken payları aldığı halde, Mahkemece hataya düşülerek sanki bu iki kardeş de...payından bir kısım pay almış gibi, paylarının azaltıldığını, Mahkemenin; önce kardeşlerin gerçek miras paylarını hesaplayıp bu işlem sonrası fazla pay almışlarsa pay azaltılması yapması gerekirken bu işlemi yapmayarak hataya neden olduğunu, davalıların mirasbırakanları ... ve ...'in paylarının fazla olmadığını, mirasçıları olan davalıların paylarının gerçek miras payları olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Dosya içeriğine göre; temyize gelen asıl davada davalılar ... ve ...'in bozmadan önceki hükmü temyiz etmediği, bozma kararından sonra verilen kararda ise anılan davalılar hakkında bir değişiklik olmadığı, bu durumda bu kişilerin hükmü temyiz etme hakları bulunmadığından davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
6.3.2. Birleştirilen davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (IV./2.) no.lu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
6.3.3. Ancak, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacıların payları oranında adlarına tesciline karar verilmesi, kalan payın ise davalılar üzerinde bırakılması gerekirken, davalılar adına da yeniden tescile karar verilmesi doğru değildir.
6.3.4. Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Somut olayda; birleştirilen davada 556 (yeni 325 ada 10) parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptal-tescile, 515 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise bedele hükmedildiğinden, 556 ve 515 parsel sayılı taşınmazlar bakımından kabul edilen değerler üzerinden nispi karar ve ilam harcı alınması gerekirken, Mahkemece sadece kısmen kabul edilen bedel (128.261,70 TL) üzerinden nispi harcın hesaplanması, tapu iptali ve tescile hükmedilen 556 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptal-tescile hükmedilen payın değeri (17.325,00 TL) üzerinden nispi karar ve ilam harcı alınmaması hatalı olmuştur.
6.3.5. Diğer taraftan; bozmadan önceki hükümde yer alan birleştirilen dava yönünden ''1-c-'' bendinin bozmadan sonra kurulan hükümde de yer alması doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekir.
V. SONUÇ
1. (IV/6.3.1.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; asıl davada davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden asıl davada davalılar ... ve ...'den alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edenlere iadesine,
2. (IV/6.3.3.), (IV/6.3.4.), (IV/6.3.5.) no.lu paragraflarda açıklanan nedenlerle; birleştirilen davada davalıların temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulüne; hükmün 7-b- bendinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine 7-b- bendi olarak; ''...ili.., ilçesi Boğazkent Mah. 325 ada 10 parsel (556 parsel) numarasında tapuda kayıtlı taşınmazdaki davalılar ... mirasçıları; ...'in 17/224, ...'nin 17/224, ...'ın 17/224, ...'nun 17/224, ...'ın 17/224 ve ...'in 17/224, ...'in 17/896, ...'in 17/896, ...'in 17/896 ve ...'in 17/896 oranındaki hisselerinin iptali ile; davacılar ... adına 56/4480, ... adına 56/4480, ... adına 56/4480, ... adına 56/4480, ... adına 56/4480 hisse şeklinde tapuya tesciline, kalan; ... adına 300/4480, ... adına 300/4480, ... adına 300/4480, ... adına 300/4480, ... adına 300/4480, ... adına 300/4480, ... adına 75/4480, ... adına 75/4480, ... adına 75/4480, ... adına 75/4480 payların, anılan davalılar üzerinde bırakılmasına'' cümlesinin yazılmasına, hükmün 7-c- bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına, hükmün 9. bendinden sonra gelmek üzere 10. bent olarak; ''Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.183,47 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,'' cümlesinin yazılmasına, sonraki bentlerin buna göre teselsül ettirilmesine 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden birleştirilen davada davalılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.