Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7208 E. 2023/2605 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili davasında davacı lehine hükmedilen kısmi kabul kararına karşı davalıların yaptığı temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların zilyetlik koşullarını yerine getirdiği ve taşınmazın dava konusu bölümü üzerinde yirmi yıldan fazla süredir zilyetliğin bulunduğu gözetilerek, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi dışında yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmediğinden hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesince taraf teşkilinin sağlanması ve yasal ilanların yapılması gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan ve 2002 yılında yapılan kadastro çalışmalarında davacıların malik olduğu 104 ada 214 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 160,00 metrekarelik kısmının hatalı olarak paftasında yol olarak bırakıldığını, davacıların taşınmazının devamı olduğunu, taşınmaz ile yol arasında kot farkı olduğunu, uzun yıllardır davacıların bu bölüme zilyet olduğunu ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bu kısmın davacıların malik olduğu taşınmaza eklenerek davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında davanın reddini savunmuşlardır.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, aleyhlerine açılan davanın 6360 sayılı yasa gereği husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.07.2013 tarihli ve 2011/345 Esas 2013/241 Karar sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüne, 21.06.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda yeşil renk ile gösterilen 127,84 m2 lik bölümün 104 ada 214 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... köyü tüzel kişiliği temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan )16.Hukuk Dairesinin 20.03.2014 tarihli ve 2014/1125 Esas, 2014/3046 Karar sayılı kararıyla, “yapılan araştırma ve incelemenin hüküm için yeterli bulunmadığı... Mahkemece dava konusu taşınmaza ait tespit tarihinden önceki 20-25 yıllık ve iktisap evresine ilişkin farklı zamanlarda çekilmiş en az üç adet stereoskopik çift hava fotoğrafları getirtilerek, bu fotoğraflar jeodezi ve fotogrametri uzman harita mühendisi bilirkişiye incelettirilmesi, dava konusu taşınmazın başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen, jeodezi ya da fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişi ve ziraat mühendisi bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, davacılar adına kayıtlı 104 ada 214 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün olarak kullanılıp kullanılmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümünün ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın niteliği, kullanılıp kullanılmadığı, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni yönünden 104 ada 214 parsel sayılı taşınmaz ile karşılaştırmalı olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerindeki ağaçların yaşı belirlenerek bu ağaçların 20 yaşın altında olması halinde öncesinde burada tarımsal faaliyet yapılıp yapılmadığı, yapılıyor ise ne surette yapıldığı da yerel bilirkişi ve tanıklara sorularak tespit edilmeye çalışılması, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmesi ve bundan sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" belirtilerek karar bozulmuştur.

C. Bozma Sonrası Mahkeme Kararı

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.09.2015 tarihli ve 2014/373 Esas 2015/256 Karar sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüne fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 123.14 m2 lik bölümün davacıların murisi adına kayıtlı 104 ada 214 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilerek tapuya tesciline karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

E. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan)16.Hukuk Dairesinin 04.10.2018 tarihli ve 2016/936 Esas, 2018/5378 Karar sayılı kararıyla,“... Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması gerektiği" belirtilerek sair yönler incelenmeksizin hüküm bozulmuştur.

F. Bozma Sonrası Mahkeme Kararı

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.01.2021 tarihli ve 2019/34 Esas 2021/18 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın başında yapılan keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ve keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarından, dava konusu yerin davacılar tarafından tarım arazisi olarak davacılara ait 104 ada 214 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün olarak kullanıldığı, davacılar tarafından tescili istenilen yer ile yol arasında kot farkının bulunduğu, kadastro çalışmaları sırasında davacıların zilyet ve tasarrufunda bulunduğu anlaşılan taşınmazın, yol olarak tespit harici bırakılan yerin fazla ölçülmesi nedeniyle yola dahil edilerek yol olarak tespit harici bırakılmış olduğu, dava konusu yerin davacılar lehine 20 yıldan fazla süreyle çekişmesiz aralıksız ve ekonomik amaca uygun olarak zilyetlikle kazanım koşullarının somut olayda gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 123,14 m2 lik bölümün 104 ada 214 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilerek davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, ... Büyükşehir Belediyesi açısından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

G. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

H. Temyiz Sebepleri

1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, taşınmazın yol olması nedeni ile açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek ve resen tespit edilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, vekil olduğu kurum aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddi gerekirken kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, esasa yönelik olarak da davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, yol niteliğindeki bir taşınmazın olağanüstü zamanaşımı ile kazanılmasının mümkün olmadığını, Mahkemece kısmen kabul kararı verilmiş olmasına rağmen lehlerine vekalet ücreti hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek ve re'sen tespit edilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

I. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun

6. maddesi şöledir: "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

713/1. maddesi şöyledir; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun

14. maddesi şöyledir: “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

16.maddesinin ilgili kısımları şöyledir; “Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.”

17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir; "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir."

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326/1-2 maddesi şöyledir: “Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.”

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Somut olayda, Mahkemenin ilk kararı taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde karara karşı yalnız davalı ... köyü tüzel kişiliği tarafından temyiz yoluna başvurulduğu, davalı Hazine tarafından kararın temyiz edilmediği anlaşılmakla, Mahkemenin ilk kararını temyiz etmeyen Hazine aleyhine yeni bir durum oluşmadıkça temyiz yoluna başvuramayacağından davalı Hazinenin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Mahkemece bozma kararı doğrultusunda 6360 sayılı Yasa gereği ... Büyükşehir Belediyesi yasal hasım olarak davada yer aldığı halde Mahkemece, bu davalı hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ise de bu husus temyize konu olmadığından aleyhe bozma yasağı ve usuli kazanılmış hak ilkeleri doğrultusunda bir düzeltme yapılmamıştır.

Ancak, yargılama giderinden sayılan vekalet ücreti yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesi uyarınca vekille takip edilen davalarda kabul edilen miktar yönünden davacı yararına, reddedilen kısım üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değildir.

Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Davalı Hazine vekilinin temyiz inceleme talebinin reddine

2- Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan gerekçeyle kabulüne, hükme 8. bent olarak "8- Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ... Başkanlığına verilmesine " cümlesinin yazılmasına,

6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.