Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7238 E. 2023/955 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla davalı torununa yaptığı temlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın temliki mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yaptığına dair davacı mirasçıların ispat yükünü HMK 190 ve TMK 6. maddeleri uyarınca yerine getiremedikleri değerlendirilerek mahkemenin davayı red kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında Mahkemece verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiştir.

Karar davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan annesinin 1051 ve 2367 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı torununa devrettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada 18.11.2017 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmiş ve taleplerini miras paylarına hasretmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, davacının mirasbırakanı evinden kovduğunu, mirasbırakana ilk eşinden olma oğlu ...’in (davalının babası) baktığını, mirasbırakanın hiç bir güvencesi olmadığı için oğlu ölünce taşınmazlarını satmak istemesi üzerine kendisinin aldığını, mirasbırakanın taşınmazlardan gelen parayı ölene kadar ihtiyaçları için kullandığını, başkaca taşınmazları da olan mirasbırakanın mal kaçırma amacı olsa idi onları da devredebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Meriç Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.03.2011 tarihli ve 2009/29E., 2011/6K. sayılı kararıyla; iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 08.02.2012 tarihli ve 2011/11962 Esas, 2012/989 Karar sayılı kararıyla: “...elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, miras bırakanın davacıdan başka dava dışı mirasçılarının da bulunduğu veraset ilamıyla sabittir. Hal böyle olunca, davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu göz ardı edilerek esas hakkında hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 16.01.2019 tarihli 2012/744 Esas, 2019/39 Karar sayılı kararıyla, temlikin bağış amacıyla yapıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Dairenin 07.09.2020 tarihli ve 2019/1505 Esas, 2020/3785 Karar sayılı kararıyla: “... mirasbırakanın ölümüne kadar da davalı ile birlikte yaşadığı ve mirasbırakanın geride kalan taşınmazları dikkate alındığında 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında mirasbırakanın diğer mirasçılarından mal kaçırma kastıyla hareket ettiği iddiasının ispatlanabildiği söylenemez. Hal böyle olunca, davacıların iddialarını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. ve TMK’nın 6. maddeleri uyarınca kanıtlayamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi" gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.06.2021 tarihli 2021/40 Esas, 2021/162 Karar sayılı kararıyla, mirasbırakanın torununa satış akdi ile devrettiği taşınmazlar dışında taşınmazlarının da olduğu, mirasbırakanın tüm mal varlığının toplam değeri dikkate alındığında mirasçılarına terekesinden kalacak olan miras paylarının ... ve orantılı olduğu, muvazaa kastının açık bir şekilde saptanamadığı, davalının mirasbırakanın bakımını üstlendiği, taraflarla mirasbırakanın herhangi bir husumetinin olduğuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, mirasbırakanın mirasçılarına intikal eden mal varlığı konusunda denkleştirme yoluna gittiği, mirasçılara verilen malların nitelikleri ve değerleri hakkındaki bilirkişi raporu incelendiğinde mal kaçırma amacının değil paylaştırma amacının üstün tutulduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle, mirasbırakanın tamamının maliki olduğu sulu tarım arazilerinin davalıya devredildiğini, davalının alım gücü olmadığını, kalan taşınmazların paylı olduğunu, kalan taşınmazların değerinin hesaplanmadığını, bilirkişiden rapor alınarak oran tespit edilmemiş olduğunu, ... ve orantılı olmadığını, gerekçenin tamamen hukuka aykırı olduğunu, nine-torun arasındaki satışın muvazaanın göstergesi olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK'nın 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2.Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, ... ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ile durumun aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti HMK'nın 190. maddesi ile TMK'nın 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece gerekçeli kararda her ne kadar paylaştırmaya ilişkin nedenlere yer verilmiş ise de, özellikle (VI/C-2.3) no.lu paragrafta belirtildiği üzere, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığının ...nın 190. ve TMK.nın 6. maddeleri gereğince davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik yoktur.

3. Temyizen incelenen kararın bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı mirasçıları vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60TL bakiye onama harcının davacı mirasçılarından alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.