Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7261 E. 2023/2602 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazın tescili davasında, Hazine'nin ilk kararı temyiz etmediği halde bozma sonrası kararı temyiz edip edemeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin mahkemenin ilk kararını temyiz etmediği, bozma sonrası ise aleyhine yeni bir durum oluşmadığı gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince Hazine'nin temyiz isteminin reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin kararı ile taraf teşkilinin sağlanması ve yasal ilanların yapılması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ve 2013 yılında yapılan kadastro çalışmalarında paftasında yol olarak bırakılan yaklaşık 900,00 metrekarelik kısmın davacıların malik olduğu 349 ada 5 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğunu, taşınmazda kadim yol olmadığını, uzun yıllardır davacıların bu bölüme zilyet olduğunu ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bu kısmın davacıların malik olduğu taşınmaza eklenerek davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın 6360 sayılı Yasa gereği husumet nedeni ile reddini savunmuştur.

3.Davalı Hazine vekili, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.06.2015 tarihli ve 2014/80 Esas 2015/195 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne, 20.04.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.717,08 m2'lik bölümün eşit paylarla davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan ) 16. Hukuk Dairesinin 05.12.2018 tarihli ve 2016/1492 Esas, 2018/7437 Karar sayılı kararıyla, “ ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması gerektiği" belirtilerek hüküm bozulmuştur.

C. Bozma Sonrası Mahkeme Kararı

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli ve 2019/35 Esas, 2021/47 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın başında yapılan keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ve keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarından, dava konusu yerin davacılar tarafından tarım arazisi olarak davacılara ait 349 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün olarak kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 20.04.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.717,08 m2'lik bölümün 1/3 oranında eşit paylarla davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, ... Büyükşehir Belediyesi açısından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, taşınmazın yol olması nedeni ile açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek ve re'sen tespit edilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun

190. maddesi şöyledir; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun

6. maddesi şöyledir; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

713/1. maddesi şöyledir; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun

14. maddesi şöyledir: “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

16. maddesinin ilgili kısımları şöyledir; “Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.”

17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir; "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Eldeki davada, Mahkemenin bozma öncesi verdiği ilk karar taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde karara karşı yalnız davalı ... tarafından temyiz yoluna başvurulduğu, davalı Hazine tarafından kararın temyiz edilmediği anlaşılmakla, ilk kararı temyiz etmeyen Hazine aleyhine yeni bir durum oluşmadıkça temyiz yoluna başvuramayacağından davalı Hazinenin temyiz isteğinin reddiyle hükmün onanması gerekir.

Öte yandan, bozma kararında ... Büyükşehir Belediyesine davanın yöneltilmesine işaret edilen bozma kararına uyularak anılan kurumun davaya dahil edilmesine ve yasal hasım olmasına rağmen hakkındaki davanın husumetten reddi doğru değil ise de aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni sayılmamıştır.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz isteğinin reddiyle hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.