"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni bakımından yapılan inceleme sonucu yerel mahkeme kararı düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ... ilçesi, ... Mahallesi, 407 ada 6 parsel sayılı taşınmazın, 100 yılı aşkın süredir murisi evvelleri ve kendisi tarafından nizasız ve fasılasız kullanıldığını, dava konusu taşınmazın davacı ve oğlu adına tespit gören bitişiğindeki tarlanın parçası olduğunu, ancak kadastro tespit tarihinde Maliye adına tespit gördüğünü ileri sürerek, nizalı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı temsilcisi, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/03/2019 tarihli ve 2017/95 Esas, 2019/29 Karar sayılı kararıyla; ziraat bilirkişisi raporunda, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete elverişli olduğu, uzun yıllardan beri de tarım arazisi olarak kullanıldığı, harita mühendisi bilirkişi raporunda, taşınmazda 1973, 1984 ve 2002 yıllarında zirai faaliyet yapılmış olduğu, komşu ve civar parsellerle benzer arazi yapısına sahip olduğu belirtilmiş olup, mahalli bilirkişilerin beyanlarının da dava konusu taşınmazın eklemeli zilyetlik şeklinde dede, baba, oğul tarafından 20 yıldan fazla bir süredir kullanıldığı yönünde oldukları, davacı tarafından ekonomik amaca uygun zilyetlik ve imar ihya şartlarının yerine getirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, kadastro tespitinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarruf altında olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı şartlarının gerçekleşmediğini, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek mahkeme kararının kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 26/03/2021 tarihli ve 2019/1901 Esas, 2021/395 Karar sayılı kararıyla; nizalı taşınmazın 1984 ve 2002 yıllarına ait hava fotoğraflarına göre taşınmazda tarımsal faaliyette bulunulduğu, taşınmazın imar ihyasının tamamlandığı, hububat tarımı yapıldığı ve 20 yılı aşkın bir süredir davacı tarafından davasız ve aralıksız olarak tasarruf edildiği, kazandırıcı zamanaşımı şartlarının davacı lehine gerçekleştiği ve davalının istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığının anlaşıldığı, ancak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken kadastro tespitinin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle; davalı temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni bakımından yapılan inceleme sonucunda yerel mahkeme kararı düzeltilerek davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
26.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.