Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7330 E. 2022/5118 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mirasçıların mirası reddetmesine rağmen mirasbırakan adına tescil kararı verilmesi uyuşmazlığına ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçıların mirası reddettiği mahkeme kararıyla sabit olmasına rağmen, mahkemece bu husus gözetilmeden mirasbırakan adına tescil kararı verilmesi doğru olmadığından karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı ... Petrol vekili tarafından duruşma istekli ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... Petrol vekili Avukat ... ve diğer temyiz eden davalı asil ... ile ihbar olunan Hazine vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar vekili ve diğerleri gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, geri çevirme kararı üzerine eksikliğin tamamlandığı anlaşıldı, dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., dava dışı eşi ... ile ... Turizm isimli şirkete kefil olması nedeniyle aleyhine başlatılan Antalya 2. İcra Müdürlüğünün 2008/251 Esas sayılı dosyasında; maliki olduğu 5565 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 10 no.lu bağımsız bölümün alacağa mahsuben davalı ... Petrol isimli şirkete 05.12.2008 tarihinde ihale edildiğini, davalı şirketin anılan bağımsız bölümü 19.12.2008 tarihinde diğer davalı ...’a sattığını, ancak ihalenin 29.01.2009 tarihinde iptaline karar verilmiş olmakla davalı şirket adına yapılan tescilin geçersiz hale geldiğini, davalıların birlikte hareket ettiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında davacı ...’ın ölümü ile dava mirasçıları tarafından takip edilmiş, dava konusu bağımsız bölümün yargılama sırasında ...’a, onun tarafından ...’e, onun tarafından da ...’a satış yoluyla devredilmesi nedeniyle davacılar tarafından HMK’nın 125. maddesi uyarınca davaya sırasıyla ..., ... ve ...’a karşı iptal ve tescil istemli olarak devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Petrol vekili, iddianın yersiz olduğunu, davacının borcu nedeniyle taşınmazın icra kanalıyla satıldığını, müvekkil şirket tarafından da bedel karşılığında diğer davalıya temlik edildiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.

Davalılar ... ile ..., usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişler, duruşmaları da takip etmemişlerdir.

Davalı ..., çekişmeli bağımsız bölümü bedelini ödeyerek satın aldığını, bedeli ödemek için kredi kullandığını, TMK’nın 1023. maddesinden yararlanması gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.

Davalı ..., tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak dava konusu bağımsız bölümü bedeli karşılığında satın aldığını, TMK’nın 1023. maddesi gereğince ediniminin korunması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

İhbar olunan ..., iddia ve ihbarın hukuki dayanağı, geçerliliği ve anlamı bulunmadığını beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/07/2012 tarihli ve 2009/96 E. 2012/292 K. sayılı kararı ile; davalı ...’in diğer davalılar ile birlikte kötüniyetli olarak hareket ettiği hususunun kanıtlanamadığı, bu nedenle ...’in TMK’nın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Birinci Bozma Kararı

Dairenin 14/05/2013 tarihli ve 2013/5521 E., 2013/7622 K. sayılı kararıyla; "...Somut olayda, son malik ...'in çekişmeli meskeni görmeden satın alması hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi, taşınmazın davacı ...'dan sonraki tüm maliklerinin Burdur Bucak nüfusuna kayıtlı olmaları ve taşınmazın resmi akit tablosundaki değeri ile gerçek değeri arasındaki farkın yüksek oluşu karşısında ara malikler ile son malikin iyiniyetli olup olmadıkları yönünde duraksama olmuştur. Mahkemece ara malikler ile son kayıt maliki ...'in iyiniyetli olup olmadıkları yönünde yeterli bir araştırma yapıldığı ve delil toplandığı söylenemez. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle ara malikler ile son kayıt maliki davalı ...'in iyiniyetli olup olmadıklarının araştırılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 25/12/2015 tarihli ve 2014/254 E., 2015/498 K. sayılı kararıyla; bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde, Mahkemece davalı ...’in kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. İkinci Bozma Kararı

Dairenin 17/01/2019 tarihli ve 2016/10017 E. 2019/290 K. sayılı kararıyla; “...Hemen belirtilmelidir ki, ihalenin feshi davasının kesinleşmesiyle ... Petrol Tic. Nakl. Ltd Şti'.ye yapılan satış yolsuz tescile dönüşmüş olup, bu davalı yönünden sicilin dayanaksız kaldığı tartışmasızdır. Eldeki davada, çözümlenmesi gereken uyuşmazlık ara malikler ..., ... ve ... ile tapu kayıt maliki ...’ın iyiniyetli olup olmadıkları, TMK’nın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacakları hususudur. ...Somut olayda; tüm davalıların birbirini tanıdığı kendi kabullerinde olduğu gibi tanık beyanları ile de sabittir. Davalı ...’in çekişmeli bağımsız bölümü görmeden, temlik alması hayatın olağan akışına aykırıdır. Eldeki dava açıldıktan sonra da temlikler devam etmiş olup, tasarruf serbestisi gereğince bu mümkün ve tek başına kötüniyetin göstergesi değil ise de; davalıların birbirini tanıdığı, ticaret yaptıkları veya yakın arkadaş oldukları dikkate alındığında, gerekli özeni göstermeleri halinde durumu bilebilecek durumda oldukları, tüm davalıların temlikler sırasında rayice uygun satış bedellerini kayda dayalı ödediklerine dair de bir kanıt sunmadıkları bir bütün halinde gözetildiğinde davalıların TMK’nın 1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacakları anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

6. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin 26/06/2020 tarihli ve 2020/98 E., 2020/113 K. sayılı kararıyla; bozma kararındaki gerekçeler benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Petrol Ltd. Şti. vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Temyiz Nedenleri

Davalı ... Petrol vekili; davacı ...'ın mirasçılarından davacı ...’in öldüğünü ve mirasçılarının tamamının Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/439 Esas 2016/403 Karar sayılı dosyası ile mirası reddettikleri halde Mahkemece bu hususun gözetilmediğini, dava konusu taşınmazın davacı ...'ın icra borcundan dolayı Antalya 2. İcra Müdürlüğünün 2008/251 Esas sayılı dosyasından cebri icrayla alacağa mahsuben davalı şirket tarafından satın alındığını, bozma kararı uyarınca davanın kabulü halinde taşınmazın değeri miktarında davacının icra dosya borcu artacak, işleyen ve işleyecek faizin evin değerinden fazla borca neden olacağını, kabul anlamında olmamak üzere, Antalya 2. İcra Müdürlüğünün 20008/251 Esas sayılı dosyasında celp edilen tapu kayıtlarından, davacı muris...'dan kalan taşınmazların mirasçıları tarafından adlarına intikal ettirilmediğinin anlaşıldığını, terekenin tasfiye edilmemiş olması da dikkate alınarak dava kabulle sonuçlanacak ise taşınmazın mirasçıları adına değil mirasbırakan davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerektiğini, davalı ...'in diğer davalının tanığı olarak dinlenemeyeceğini, davalı şirkete ihale sürecendi yüklenebilecek hiçbir kusurun bulunmadığını, dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında sattığını, davalılar arasında ispatlanan hısımlık yakınlık bulunmadığını, hepsinin farklı işlerle uğraştığını, farklı nüfusa kayıtlı olduklarını, davalı şirket yetkilisi ... ...'in 2007-2011 yılları arasında milletvekili olarak görev yapması sebebiyle davalılar tarafından ismen tanınmasının çok doğal olduğunu, tüm davalıların iyiniyetli olduğunu belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.

Davalı ... vekili; davalı ...'ın iyiniyetli olduğunu, ortağı ve yetkilisi olduğu Karkum Madencilik şirketinin Kargı köyü Taşdibi Mahallesinde maden ocağı işlettiğini, aynı tarihlerde davalı ...'in Taşdibi Mahallesinin muhtarı olduğunu, muhtarın davalının açacağı işletmeye mahalle halkından çalışan alınmasını istemesi üzerine tanıştıklarını, daha sonra davalı ...'in davalı ...'tan borç aldığını ve borcuna karşılık dava konusu taşınmazı sattığını, davalı ...'ın da alacağını tahsil için yatırım amaçlı taşınmazı satın aldığını, davalının daireyi teslim için gittiğinde davacılardan ... ve ...’le görüşmesinde taşınmazın davalık olduğunu öğrendiğini, diğer davalılarla arasında hukuki ve ticari bir ilişki, akrabalık, hısımlık, arkadaşlık gibi hiç bir yakınlık bulunmadığını, kararda diğer davalıların Burdur Bucak nüfusuna kayıtlı olduğu gerekçesine yer verildiğini, ancak davalı ...’ın Antalya Serik nüfusuna kayıtlı olduğunu, iyiniyetli olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.

9. Gerekçe

9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yolsuz tescil ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

9.2. İlgili Hukuk

9.2.1.Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır."

9.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”

9.2.3. 4721 sayılı TMK’nın 28/1. maddesinde; “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer.” düzenlemesine yer verilmiş olup tapu sicilinde yapılacak tescil, terkin ve düzeltim gibi işlemler, doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince kamu düzenini ilgilendirdiğinden, bu hususların kendiliğinden göz önüne alınması gerekmektedir.

9.2.4. Diğer yandan; yasal ve atanmış mirasçılar mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren 3 ay içinde mirası reddedebilirler. ( Türk Medeni Kanunu 605/1-606. madde). Türk Medeni Kanunu’nun 611. maddesi hükmü gereğince de, yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer.

9.3. Değerlendirme

9.3.1. Hemen belirtilmelidir ki, kararın (IV./5.) no.lu paragrafında yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ... Petrol Ltd. Şti. vekilinin ve davalı ... vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden Reddine.

9.3.2. Ne var ki, Mahkemece, yargılama sırasında ölen davacılardan ... adına tescil kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.03.2016 tarihli ve 2016/439 E. 2016/403 K. sayılı ilamıyla anılan davacının mirasçıları ..., ...ve ... ...’un mirası reddettiği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması da isabetsizdir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı ... Petrol vekilinin ve davalı ... vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı ... Petrol vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.