"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... ili, ... ilçesi, .../... köyü çalışma alanında bulunan ve 2004 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan bölümün maliki olduğunu dava dışı 123 ada 48 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... vekili, 6360 sayılı Yasa kapsamında dava konusu yerin kendilerine devredilen yerlerden olmadığı gerekçesiyle, davanın husumet yokluğundan reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.2016 tarihli ve 2013/124 E., 2016/8 K. sayılı kararıyla; tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüyle teknik bilirkişi tarafından düzenlenen 24.03.2015 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 80,11 m² alanın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.06.2020 tarihli ve 2016/16367 Esas, 2020/1321 Karar sayılı kararı ile; "Dava, kadastro tespiti sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak TMK'nın 713/1., 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddeleri uyarınca tescili isteğine ilişkindir. TMK'nın 713. maddesinin 3. fıkrasında tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılacağı belirtildiğine göre, açılan davada Hazine ve taşınmazın bulunduğu köy ya da belediye tüzel kişiliğinin davalı olarak gösterilmesi gerekir. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış ve böylelikle ... tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişisi sıfatını kazanmış olduğu halde, Mahkemece, ... yöntemince davaya dahil edilmemiş ve taraf teşkili eksik bırakılmıştır. Oysa, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün değildir. Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle davacıya, davasını yasal hasım konumunda bulunan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde Büyükşehir Belediyesinden de savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir." gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
C. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.2021 tarihli ve 2020/76 E., 2021/11 K. sayılı kararıyla; dava konusu alanın davacıya mirasbırakanı ... ...’dan intikal ettiği, daha önceden maliki olduğu 123 ada 48 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Bozma Kararı Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu alanın kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan yerlerden olduğunu, bu alanın 6360 sayılı Yasa uyarınca Belediyeye devredilmediğini, bu nedenle davanın öncelikle husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı Belediyenin 6360 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesi nedeniyle davaya dahil edildiğini, bu nedenle yasal hasım konumunda bulunulması nedeniyle aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; re’sen gözetilecek nedenlerle usul ve yasaya aykırı olarak verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. ... Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”,
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu alanın 2005 yılında yapılan kadastro sırasında yol olarak tescil harici bırakıldığı, davacının aynı çalışma alanı içerisinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak 123 ada 48 parsel sayılı 795 m² bahçe vasfındaki taşınmaza 28.06.2004 tarihli kadastro tespiti ile malik olduğu anlaşılmaktadır.
2. Somut olayda, çekişmeli alanın davacıya mirasbırakanı ... ...'dan intikal ettiği, daha önceden maliki olduğu 123 ada 48 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir.
3. Şöyle ki 30.03.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda; dava konusu alanda mevcut haliyle tarım yapılabileceği, yapılan incelemede etrafının çevrili olmadığı ve korunaksız olduğu, herhangi bir toprak işleme ve tarımsal üretimin yapılmadığı, sulama suyunun olmadığı, tarlanın batısında dere olup derenin yanının duvarla örülü olduğu, 24.03.2015 tarihli teknik bilirkişi raporunun ekinde yer alan fotoğraflardan ise dava konusu alan üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyetin yapılmadığı, davalıya ait 123 ada 48 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan konuta ulaşım sağlayan yol olarak kullanıldığı, bu durumda dosya içerisinde mevcut ziraat bilirkişi raporunda belirtilen toprak yapısı ve kullanım amacı ile fen bilirkişi raporunda gösterilen fotoğrafların birbiri ile örtüşmediği, raporlar arasında çelişkiler olduğu, iki rapor arasındaki bu çelişkilerin açıklığa kavuşturulmadığı, mahallinde yapılan keşif sonrası sunulan bilirkişi raporlarında taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile ilgili olarak hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişileri tarafından tarihlere göre ayrıntılı olarak inceleme yapılmadığı, bu haliyle eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
4. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca ulaşmak için Mahkemece öncelikle tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesi en az üç ayrı zaman dilimine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istendikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, ziraat mühendisi bilirkişi ve arkeolog bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Bu kapsamda, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin davacının maliki olduğu 123 ada 48 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olup olmadığı ve bu amaçla kullanılıp kullanılmadığı, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığı ve zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde davacının mirasbırakanı ... ... tarafından kullanılıp kullanılmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan da, taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
5. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... ve Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.