"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları ...'ın maliki olduğu ... ada ... ve ...parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğlu ...’e, aynı adada yer alan ... ve ... parsellerini davalı ...’a ve yine ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarını ise davalı ...’ya satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalı ...’ya devredilen taşınmazların ... tarafından dava dışı şahıslara satıldığını ileri sürerek, dava konusu ...-...-... ve ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise tespit edilecek bedelden paylarına düşen miktarın davalı ...’dan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar ... ve ..., murisin gençliğinde inşaat işlerinde çalıştığını, yaşlanınca hiç çalışmadığını, davalılardan ...’in evlendikten sonra 11 yıl babası ve annesi ile birlikte yaşadığını, bu dönemde evin bütün giderlerini karşıladığını, daha sonra yurt dışına gittiğini ve sürekli yurt dışında çalıştığını, bu arada yine sürekli babasına para gönderdiğini, diğer davalı ...’ın ise babası vefat ettikten sonra evlendiğini, murisin sürekli kendilerine baktığı için ve evlilik masraflarına para veremediği için borçlu hissettiğini ve bunun karşılığında ...'a olan minnet duygusu olarak borcunu ödemek adına arsa verdiğini, murisin kanser hastalığı tedavisinde ücretlerin ...'ın sigortasından karşılandığını, diğer masrafları da kendilerinin karşıladığını, davalı ..., uzun süre murise baktığını, onunla ilgilendiğini, murisin kendisinin sigortasından yararlandığını, tüm bunların karşılığı olarak dava konusu taşınmazın devredildiğini, başka mirasçılara da mal verildiğini, ölüm tarihi itibariyle murisin devrettiği taşınmazlardan fazlasının kaldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, murisin devredilen taşınmazlar dışında başkaca taşınmazlarının da bulunduğu, davalılardan ... ve ...'nın maddi olarak murisin geçimine ve tedavisine katkıda bulundukları, diğer davalı ...'ın murisle birlikte yaşayıp hizmetini gördüğü dolayısıyla davalıların bir şekilde murise maddi manevi desteklerinin bulunduğu, muriste davalılara karşı bakım gözetim, ebeveyne hizmet karşılığı olarak taşınmazların verilmesi arzusunun olduğu, dinlenen tanık beyanlarında da sabit olduğu üzere diğer mirasçılardan mal kaçırma kastının olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince, dinlenen tanık beyanları itibariyle murisin taşınmazlarını mirastan mal kaçırma amacıyla değil, iradesi sakatlandığı için devrettiği, öte yandan hala murisin adına kayıtlı 7 parça daha taşınmazının olduğu, eğer mal kaçırma amacı olsaydı murisin bu mallarını da devredebileceği, eldeki davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken murisin taşınmazları olayda uygulanma imkanı bulunmayan minnet duygusu ile temlik ettiğine dair İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin yerinde olmadığı belirtilerek, davacıların istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacı tarafından irade fesadı hallerine dayanılmadığı, bununla birlikte mirasbırakan tarafından davalılara yapılan temlikler yönünden muris muvazaası iddiasının 4721 sayılı TMK'nın 6. ve 6100 sayılı HMK'nın 190. maddesi uyarınca kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasında isabetsizlik görülmediğinden, davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 24/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.