"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 17.Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Mahkemece kararın onanması üzerine, onama kararı taraflara tebliğ edilerek hükmün 15.11.1999 tarihinde kesinleştirmesi yapılmıştır.
Mahkeme kararına ilişkin davacı vekili tavzih talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, 07.07.2021 tarihli ek karar ile tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Ek karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA (TAVZİH TALEBİ)
Davacılar, 795 parsel sayılı taşınmazın ... (...) 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/04/1999 tarihli ve 1995/225 Esas, 1999/122 Karar sayılı kararı ile yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak açılan
iptal tescil davasının kabulüne karar verilerek adlarına ayrı ayrı tescil hükmü kurulduğunu, kararın denetimden geçmek suretiyle 15.11.1999 tarihinde kesinleştiğini, kararın infazı için Tapu Müdürlüğüne 08.02.2021 tarihinde yaptıkları başvuru neticesinde, dava konusu 795 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma işlemine tabi tutularak 302 ada 6 parsel, 303 ada 2 parsel, 304 ada 2 parsel, 304 ada 9 parsel, 304 ada 11 parsel, 218 ada 12 parsel sayılı taşınmazlara gittiğini ve Hazine adına tescil kaydının oluştuğunu, davalı Hazine adına toplulaştırma işlemi ile tescil edilen taşınmazlara kaçar metrekare gittiği tespit edilerek, hükmün bu şekilde tavzihine karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, talebin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
1.... (...) 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.04.1999 tarihli ve 1995/225 E., 1999/122 K. sayılı kararıyla; davacılara ... göçmeni olmaları nedeniyle Tapulama Tespit Komisyonu tarafından dava konusu 795 parsel sayılı taşınmazın verildiğini, ancak tescil kaydının Hazine adına oluştuğunu, bu şekilde oluşan tescil işleminin yolsuz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
3. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme hükmüne esas alınan bilirkişi raporunun ve tanık beyanlarının uyuşmazlığın çözümü için yeterli olmadığını, davacıların dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmaza uygun olmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
4. Yargıtay (Kapatılan) 17.Hukuk Dairesinin 13.09.1999 tarihli ve 1999/3060 E., 1999/3375 K. sayılı kararıyla, kararın onanmasına karar verilmiştir.
5. 15.11.1999 tarihinde karar kesinleşmiştir.
IV. MAHKEMECE TAVZİH TALEBİ ÜZERİNE VERİLEN EK KARAR
Mahkemenin 07.07.2021 tarihli ve 1995/225 E., 1999/122 K. sayılı ek kararıyla, dava konusu 795 parsel sayılı taşınmazın dosya arasına alınan güncel tapu kayıtlarına göre ... Mahallesinde kain ada ve parsel değişikliği ile 113 ada 29 parsel olarak tescil edildikten sonra toplulaştırma işlemi neticesinde 302 ada 6 parsel, 303 ada 2 parsel, 304 ada 2, 9 ve 11 parsel, 218 ada 12 parsel olarak tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın ada ve parsel değişikliği ve toplulaştırma işlemleri neticesinde birden fazla parsele bölünmekle hükmün tavzihi için HMK'nın 305.maddesinde öngörülen koşulların oluştuğu gerekçesiyle, tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; tapu iptali ve tescil davalarının eda hükmünü içeren inşai davalar olduğunu, Mahkeme kararı ile hüküm altına alınan ve lehine iptal tescil hükmü kurulan davacıların, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kararın infazını talep etmediğini, bu süreçte talebin zamanaşımına uğradığını, dava konusu talepte HMK’nın 305.maddesinde düzenlenen şartların oluşmadığını, 15.11.1999 tarihinde kesinleşen ilk kararın gayet açık olduğunu ve infazında problem olmadığını belirterek, tavzih talebinin kabulüne dair ek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. GEREKÇE
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tavzih istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesi şöyledir:
"(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmünü düzenlemektedir.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Tavzih talebinin kabulüne ilişkin Mahkemece verilen ek karar, usul ve Yasaya uygun olduğundan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ek kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan EK KARARIN ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.