Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7497 E. 2022/8540 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi bir nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespit tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın kadastro öncesi bir tarihe dayalı bir satış senedine dayanması gözetilerek, yerel mahkemelerin davanın reddine ilişkin kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : BORÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Borçka Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, dava konusu 142 ada 10 parsel sayılı taşınmazın... mirasçılarına, parsel üzerindeki binanın ise davalıların mirasbırakanı ...'e ait olduğunu, 20.03.1987 tarihli "Ev Satış Senedi" ile davalıların mirasbırakanı ...'in parsel üzerindeki binanın ikinci katının 1/2 payını kendi mirasbırakanları ...'e sattığını, satın alma tarihinden itibaren söz konusu dairenin mirasbırakanları ve vefatından sonra kendileri tarafından kullanıldığını ileri sürerek, dava konusu 142 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın ikinci katının 1/2 payının tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1.Davalı ..., davacıların, kayını ...'in çocukları olduğunu, ... eşi ...'in sağlığında arazilerin eşit şekilde bölüşüldüğünü, kardeşler arasında herhangi bir uyuşmazlık da kalmadığını, sadece davacıların mirasbırakanı ... adına yazılan bir dönümlük yerin sonradan kendilerine iade edilecekken iade edilmediğini, hatta bu yerin istimlak edilmesi nedeniyle ödenen paranın da kendisine ödenmesi gerekirken davacıların verilen sözü yerine getirmediklerini, haksız şekilde araziyi gasp ettiklerini, evde anlaşma gereğince kira ödemeksizin oturmaya devam ettiklerini, dava konusu ev ve arazinin kendisi ve çocuklarına ait olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2.Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.01.2021 tarihli ve 2019/506 E., 2021/33 K. sayılı kararıyla; Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ve üzerinde bulunan binanın kök mirasbırakan... mirasçılarına kaldığını, davacıların da...'in mirasçısı ...'in çocukları olduğunu, kesinleşen kadastro tutanaklarına göre davacıların babası ...'in parsel üzerindeki binanın maliklerinden biri olmasına rağmen tapu kaydının beyanlar hanesine sonradan 08.03.2011 tarihli ve .... yevmiye sayılı işlemle "Alt katında gömlek imalathanesi olan üç katlı kargir binanın mülkiyeti ...'e aittir" şerhinin yazılarak tapunun beyanlar hanesine eklenti yapıldığını, davalıların murisi ...'in 14.10.2010 tarihinde vefat ettiğini, tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhin ise 08.03.2011 tarihinde konulduğunu, sözkonusu şerhin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemenin yeterince araştırma yapmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.07.2021 tarihli ve 2021/612 E., 2021/603 K. sayılı kararıyla; dava konusu üç katlı binanın kadastro tespiti sırasında zeminde mevcut olup, bu hususta herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 23.10.1987 tarihinde yapıldığı, davacı tarafça dosyaya sunulan "Ev Satış Senedi" başlıklı belgenin 20.03.1987 tarihinde, yani kadastro tespitinden önce düzenlendiği, kaldı ki, sözkonusu senedin metin kısmında, satışın esasen 01.01.1982 tarihinde yapıldığının belirtildiği, dolayısıyla, eldeki davanın kadastrodan önceki nedenlere dayalı olduğu, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kadastro mahkemesi kararının kesinleştiği 24.09.1998 tarihinde kesinleştiği, bu tarih ile dava tarihi olan 04.10.2019 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3.maddesinde yazılı on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kesinleşen kadastro tutanaklarına göre davacıların mirasbırakanı ...'in parsel üzerindeki binanın maliklerinden biri olmasına rağmen davalıların mirasbırakanı ...'in taşınmaz üzerinde bulunan binanın milkiyetinin kendisine ait olduğunu iddia ederek dava açtığını, Mahkeme kararının usulüne uygun olup olmadığının araştırılmadığını, şerhin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterince araştırma yapılmadığını, itirazlarının değerlendirilmediğini, kadastro tutanaklarına göre davacıların babası ...'in taşınmaz üzerinde bulunan binada hak sahibi olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (III) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, 28/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.