"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/189 E., 2020/274 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesis edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ... ili, ... ilçesi, ... beldesi, ... Mahallesinde kain 259 ada 1 parsel, 263 ada 5 parsel, 267 ada 14 parsel, 267 ada 15 parsel, 267 ada 21 parsel ve 272 ada 5 parsel sayılı taşınmazları davalının kendi üzerine tescil ettirdiğini, dava konusu taşınmazların kök muris Mehmet Bulut'tan kaldığını, davalıların kardeş olduklarını, mirasçılar arasında bir taksim olmadığını ileri sürerek; davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras hissesi oranında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; babadan kalan yerleri taksim ettiklerini, bu yerlerin kendisine kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişilerin beyanlarının, tarafların annesi ...'un ölüm tarihi olan 15/10/2000 tarihinden sonra taksim sözleşmesinin yapıldığı, bu taksimatla davalıya Yardibi mevkiinde bulunan başka bir taşınmazın verildiği yönünde olduğu, 445 ada 1 parsel olarak belirtilen bu taşınmazın 29/11/2018 tarihinde 6831 sayılı Yasa'nın 2/a ve 2/b maddelerine göre Hazine adına tescil edildiğinin anlaşıldığı, mirasçılar arasında taksim olgusunun doğrulandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; davalının 2 kız kardeşinden hakkını satın aldığını, tüm taşınmazlar hakkında rızai taksim yapmadığını, davacı yönünden hiçbir delil sunamadığını, davacının davalıyla anne ayrı kardeş olduklarını, hukuken geçerli bir taksim olmadığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya kazandırılan belgelere göre; taksim sonucu davacıya verildiği kabul edilen 445 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ifrazen geldiği 233 ada 1 parselin kayıtlarından taşınmazın orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tespit edildiğinin anlaşıldığı, taksim sonucu davacıya tek bu taşınmazın verildiği, muristen kalan birden çok taşınmaz varken orman niteliğinde bir yerin taksime dahil edilemeyeceği, taksimin geçerli olmadığı, davacıya gerçekte bir yer verilmemiş olduğu, Mahkemece usul kurallarının da eksik uygulandığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, ön inceleme duruşmasında ise taksim savunmasını ileri sürerek savunmayı genişlettiği, davacıdan savunmanın genişletilmesine muvafakatının bulunup bulunmadığı hususunun sorulmadığı ancak, savunma doğrultusunda inceleme yapıldığı gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesis edilerek davanın kabulüne davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının veraset ilamında davacı payı oranında iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle, ön inceleme duruşmasında davacı tarafın taksim savunmasına karşı herhangi bir itirazının olmadığını, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla davacıya düşen yerden davacının 15 sene fındık topladığının ispatlandığını, mirasçılar arasındaki taksimin kadastro geçmeden önce yapıldığını belirterek kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 599. maddesi; "Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar.
Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar.
Atanmış mirasçılar da mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler."
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi; “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir. Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar plânı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır.’’ hükümlerini düzenlemiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı...'tan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.