"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde, ... ilçesi ... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 147 ada 2, 157 ada 3 ve 10, 207 ada 110, 253 ada 26, 52, 87 ve 105, 321 ada 4 ve 325 ada 8 parsel sayılı taşınmazların malikinin kim ya da kimler olduğunun tespit edilemediği belirtilerek tarla, bahçe vasfı ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa ki taşınmaza davacıların uzun süre zilyet olduklarını, taşınmazların davacılara atalarından kaldığını ileri sürerek miras yoluyla gelen hakka daynarak tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili yargılama sırasında, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.03.2020 tarih ve 2018/342 Esas, 2020/56 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 11.11.2020 tarihli ve 2020/475 Esas, 2020/498 Karar sayılı kararı ile mahkemece gerekçeli kararın yöntemine uygun şekilde oluşturulmadığı ve bir kısım davacının karar başlığında gösterilmediği gerekçesiyle esasa girilmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-a/6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin kaldırılmasına ve yeniden karar verilmesi için davanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde yazılı zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, 157 ada 10 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 57,27 m2'lik kısmı ile 147 ada 2, 157 ada 3, 207 ada 110, 253 ada 26, 52, 87 ve 105, 321 ada 4 ve 325 ada 8 parsel sayılı taşınmazların yasal miras payları oranında davacılar adına, 157 ada 10 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 39,78 m2'lik kısmının ise davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde, kabul kararının hakkaniyete, hukuka ve usule aykırı olduğunu, bu kadar çok taşınmazın malikinin kadastro sırasında bilinememesinin tesadüf olamayacağını, bu durumun zilyetlik şartlarının kadastro tespit tarihi itibariyle davacı taraf yararına oluşmadığını gösterdiğini, tespit tarihinden geriye doğru yirmi yıllık dönemde nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyet olunduğuna dair kesin ve net tespitler yapılamadığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmazların kadastro sırasında tarla ve zeytin bahçesi vasfıyla tespit edilmiş olup, taşınmazların niteliğine yönelik herhangi bir itirazda bulunulmamasına, davacı tarafın zilyetliğinin tanık ve mahalli bilirkişi beyanları, teknik bilirkişi raporları ve hava fotoğraflarıyla doğrulanmış olmasına ve tüm dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemeleri yer almaktadır.
3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.