Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7620 E. 2022/3259 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalı tarafından yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekiline tebliğinden itibaren iki haftalık yasal temyiz süresinin geçirilmiş olması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz başvurusunun süreden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS

Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 24/05/2021 tarihli ve 2021/322 - 2021/560 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 19.04.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.

Davacı, mirasbırakan ...'ın maliki ve paydaşı olduğu ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel sayılı taşınmazda bulunan ..., ... ve ... no.lu bağımsız bölümler ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.

Davalı, annesi, babası ve mirasbırakana kendisinin baktığını, temliğin minnet duygusu ile yapıldığını, düşük bedelle yapılan satışın muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, yapılan temlik işlemlerinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafın istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın ortadan kaldırılmasına ve iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “ Somut olayda, yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporunda dava konusu ... parsel, ... ada ... parsel sayılı taşınmazda bulunan ..., ... ve ... nolu bağımsız bölümler ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ½ payının temlik tarihinde değerleri toplamının murisin malvarlığının büyük bir bölümünü oluşturduğu, temliğin mirasbırakanın ölümüne yakın tarihte olması, davalının sosyal ve ekonomik durumu ile birlikte değerlendirildiğinde bu taşınmazlar yönünden temliğin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde dava konusu ... ada ... parseldeki ... no.lu bağımsız bölüm yönünden davanın reddine, diğer dava konusu taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bilindiği üzere; 6100 Sayılı HMK'nın 361. maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir." hükmü düzenlenmiştir.

Somut olayda, davalı vekiline Bölge Adliye Mahkemesi kararı 01/06/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, kararın temyizi için 2 haftalık yasal sürenin son günü 15/06/2021 tarihi olmasına rağmen davalı vekili tarafından karar UYAP sistemi üzerinden 21/06/2021 tarihinde temyiz edilmiş, temyiz harçları da aynı tarihte yatırılmıştır.

Bu durumda, iki haftalık yasal temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi yollamasıyla HMK’nın 346/1. maddesi ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 Esas, 1990/... Karar sayılı kararı uyarınca davalı vekilinin temyiz dilekçesinin SÜREDEN REDDİNE, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde peşin alınan temyiz harçlarının yatırana iadesine, 19/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.