Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7621 E. 2022/891 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarından birine yaptığı taşınmaz devrinin, mirastan mal kaçırma amaçlı olup olmadığı ve buna bağlı olarak tapu iptal ve tescilinin yapılıp yapılmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın, davacıya başka bir taşınmaz devrettiği ve mal kaçırma kastıyla davacıya yer vermemesinin hayatın olağan akışına uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan babası ...’nın maliki olduğu 383 parsel sayılı taşınmazını davalı çocuklarına satış göstererek temlik ettiğini, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, emekli ve sosyal güvencesi olan mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalıların da alım gücü bulunmadığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, mirasbırakanın sağlığında hak dengesini gözeterek, kabul edilebilir ölçüde ve tüm çocuklarını kapsar biçimde paylaştırma yaptığını, mal kaçırma amacı bulunmadığını, bu kapsamda davacıya da üzerinde kahvehane ve bakkal dükkanı bulunan 1245 sayılı parselini bedelsiz devrettiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 02/03/2016 tarihli ve 2013/487 E. 2016/128 K. sayılı kararıyla; davacının kendisine devredilen 1245 sayılı parseli mirasbırakandan bedeli karşılığında satın aldığı, ödeme makbuzunu ibraz ettiği, ayrıca dava konusu taşınmaz ile davacıya verildiği iddia olunan 1245 sayılı parsel arasında fahiş miktarda değer farkı olduğu, hakkaniyet bulunmadığı, paylaştırmanın kabul edilemeyeceği, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairemizin 06/02/2020 tarihli ve 2016/15239 E:, 2020/697 K. sayılı ilamı ile “Mirasbırakan ...’nın 2011 yılında köy içerisinde bulunan (üzerinde bakkal ve ev bulunan) taşınmazının 5/6 payını davacı oğlu İshak’a, 383 sayılı parselini (44.400 m2’lik – Kargir ev, bağ, narenciye bahçesi) ise davalılara eşit oranda devrettiği, mirasbırakanın kendisinden mal kaçırmak istediği davacıya yer vermesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, mirasbırakanın yaptığı devirler ile sağlığında taşınmazlarını çocukları arasında paylaştırma amacı ile hareket ettiği, paylaştırmada salt eşitliğin aranmayacağı, çekişmeli temlikte mirasbırakanın mal kaçırma amacı bulunmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. ” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 17/11/2020 tarihli ve 2020/222 E. 2020/300 K. sayılı kararıyla; bozma ilamında yer verilen gerekçe benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıya devredilen 1245 parsel sayılı taşınmaz bedelinin mirasbırakana ödendiğinin yargılama sırasında somut delil ile belgelendiğini, ivazlı olarak devredilen bu taşınmazın paylaştırma kapsamında değerlendirilemeyeceğini, bu taşınmaza yönelik savunmaların irdelenmediğini, taşınmaz gerekçeli karar ve bilirkişi raporunda kahvehane olarak belirtilmişken bozma ilamında bakkal dükkanı ve üzerindeki ev olarak belirtilmesinin hatalı olduğunu, bu taşınmazın üzerinde yıkıntı bulunan bir arsa niteliğinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2. 01.04.1974 tarihli ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun 706. Türk Borçlar Kanunu’nun 237. (Borçlar Kanununun 213.) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.

6.2.2 Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.

6.2.3. 6100 sayılı HMK’nin 190/1. maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”, 4721 sayılı TMK’nin 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve kararın (IV/6.2.) numaralı paragrafında açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmüne uyulan (IV/2) bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına ve özellikle bozma ilamında belirtildiği üzere mirasbırakanın kendisinden mal kaçırmak istediği davacıya yer vermesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gözetilerek (IV/3.) numaralı paragrafta gösterilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL harcın temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.