"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : GAİPLİK NEDENİYLE HAZİNE ADINA TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, Elazığ 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2000/1366 Esas, 2000/1511 Karar sayılı ilamıyla, 94 ada 4 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından ...oğlu ... ile ... oğlu ... ’nın menfaatlerinin korunması için 3561 sayılı kanun hükümleri gereğince Elazığ mal müdürünün kayyum olarak atandığını, taşınmazın kayyum tayininden itibaren 10 yıl süre ile resmen idare edildiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın anılan maliklerinin gaipliğine, bu kişiler adına olan tapu kayıtlarının iptali ile hazine adına tesciline ve taşınmazın idaresinden elde edilen 297,36 TL’nin fer’ileriyle birlikte hazineye devrini istemiş, yargılama sırasında taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası neticesinde üçüncü kişiye devredilmiş olması nedeniyle, tapu iptali ve tescil isteğinden vazgeçmiş ancak sonra ...’nın paydaş olarak göründüğü 5 parsel sayılı taşınmazdaki payın ve 6 parsel sayılı taşınmazdaki Ahmet oğlu Mustafa Balo’nun payının da iptalini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tensip tutanağı ile gaiplik talebi yönünden dosya tefrik edilmiş, ancak sonradan her iki talebin birlikte görülmesi gerektiğinden dosya birleştirilmiş, ...oğlu ...ile ... oğlu ...’ın gaipliklerine, taşınmazların idaresi sonucunda elde edilen paranın hazineye devrine, 4 parsel sayılı taşınmazın tescil isteği geri alındığından bu istem yönünden davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece “ Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacının, Elazığ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/1366 Esas, 2000/1511 Karar sayılı ilamıyla, Türk Medeni Kanununun 426.maddesi uyarınca "Temsil Kayyımı" olarak atandığı halde mahkemece davacının, Türk Medeni Kanununun 427.maddesinde tanımlanan "Yönetim Kayyımı" olarak değerlendirilmesi ve işin esasına girilerek hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.Hal böyle olunca, davanın, davacı taraf sıfatı yokluğundan reddi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, taraf sıfatı yokluğundan asıl ve birleştirilen davanın ayrı ayrı usulden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 14.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.