"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : HAZİNE V.D.
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemiyle açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Bitlis ili Merkez Mezra köyünde yer alan ve sınırlarını belirtmiş olduğu taşınmazın 30 yılı aşkın bir zamandır davacı tarafından kullanıldığını, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu belirterek, taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, imar ihya işlemlerinin tamamlanmadığını ve davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığı belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/06/2016 tarihli ve 2013/99 E. 2016/483 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, Bitlis ili Merkez Ekinli köyü sınırları içerisinde bulunan 24/11/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.758,29 metrekare taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09/07/2020 tarih 2016/16830 E. 2020/2853 K. sayılı kararıyla; 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin davalarda TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerektiği halde, Mahkemece yasal ilanlar yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında karar verilmesinin isabetsizliğine değinilerek sair yönler incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen karar
Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/06/2021 tarihli ve 2020/297 E. 2021/322 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, Bitlis ili Merkez Ekinli köyü sınırları içerisinde bulunan 24/11/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.758,29 metrekare taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, Kadastro Kanunu'nun 17. maddesinde belirtilen imar ihya şartlarının ve davacı lehine zilyetlik koşullarının da oluşmadığını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
6.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/4-5 maddesi “Davanın konusu, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân olunur.
Son ilândan başlayarak üç ay içinde yukarıdaki koşulların gerçekleşmediğini ileri sürerek itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve davacının iddiası ispatlanmış olursa, hâkim tescile karar verir. Mülkiyet, birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur.”
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “ Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Mahkemece, bozma kararına uyulduğu halde, bozma kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Hükmüne uyulan bozma kararında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gereğine değinildiği, yerel ilanlar yapıldığı halde gazete ilanı yapılmadığı gibi yapılan inceleme ve uygulama da karar vermek için yeterli değildir. Davacı çekişmeli taşınmazı 30 yıldır kullandığını iddia etmiş, keşifte alınan beyanlarda ise çekişmeli taşınmazın 1983 yılından bu yana davacı tarafından kullanıldığı, evvelinde bu yerin yamaç, taşlık ve kayalık olduğu belirtildiği halde, 25/01/2015 tarihli jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda 1976, 1984 ve 1994 tarihli hava fotoğrafı incelemesinde (A) harfi ile gösterilen bölümde kullanım olduğu belirtilmek suretiyle çelişki oluştuğu halde Mahkemece bu çelişkiler giderilmemiştir. Bu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
6.3.2. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümlerine komşu parsellere ait tespit tutanakları ve dayanağı kayıtlar celp edilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmazlar öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli zirai bilirkişi raporları da irdelenmek sureti ile taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz bölümleri ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazların sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmaları halinde imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.