Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7969 E. 2023/2623 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescili istenmesine karşı, davalı idarenin zilyetlik ve kazanım şartlarının oluşmadığı itirazı üzerine, taşınmazın hangi kısmı için zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, bilirkişi raporlarına ve hava fotoğraflarına dayalı olarak, taşınmazın "A" kısmı için davacının zilyetlikle kazanım şartlarını sağladığı, "C" kısmı için ise sağlamadığı gerekçesiyle ve usul/kanuna uygunluk gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararını onayan Bölge Adliye Mahkemesi kararının da onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 112 ada 1029 parsel sayılı taşınmazın davalı idare adına tespit gördüğünü, taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olduğunu, taşınmazın 40 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız kendi zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek taşınmazın kendisine ait olan kısmının tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde, zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığını, kadastro tespitinin doğru yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; fen bilirkişi raporunda "A" harfi ile gösterilen kısım yönünden, davacı için tespit tarihi itibariyle imar-ihya ve ekonomik amaca uygun şekilde bağ ve tarla olarak zilyetliğe dayalı kazanım şartlarının oluştuğu, bu kısmın kadastro sırasında yanlışlıkla davalı Hazine adına kayıt ve tescil edildiği, "C" harfi ile gösterilen kısmın ise imar-ihyasının tamamlanmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu, kıraç arazi vasfında olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; ret kararı verilen kısım yönünden de zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğunu, bu kısım yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı istinaf dilekçesince özetle; davanın 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığını, dava konusu taşınmazların devletin hüküm ve tasarruf altında olması nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacağını, kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların davacı lehine gerçekleşmediğini, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hükümlerin de irdelenmesi gerektiğini, reddedilen kısım yönünden nispi vekalet ücretin hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alınan bilirkişi raporlarına göre "A" harfiyle gösterilen kısım yönünden kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların davacı lehine gerçekleştiği, "C" harfiyle gösterilen kısım yönünden gerçekleşmediği, İlk Derece Mahkemesi tarafından usulüne uygun olarak keşif uygulaması yapıldığı, alınan rapor ve beyanlar ile imar-ihya ve zilyetlik durumlarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildiği, alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinde ve yargılama giderlerinin hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temyiz dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın usulden reddi gerektiğini, taşınmazın özel mülke konu olamayacağını, tanık beyanlarının yanlı ve çelişkili olduğunu, bilirkişi raporlarının karar vermeye yeterli olmadığını, sadece 1984 ve 2002 yıllarına ait hava fotoğraflarının rapora esas alınmasının içtihatlara aykırı olduğunu, taşınmazın m2 fiyatlarının iyi incelenmesi gerektiğini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hükümlerin irdelenmesi gerektiğini, nispi vekalet ücreti kısmında hata yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713/1 maddesinde; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/1 maddesinde; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesinde; "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.

İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz." hükümleri düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazineden 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin "j" bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.