"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinaf başvurusu da Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddedilerek verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve pay oranında tescil istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...’e ait 16.386 m2’lik fıstık ve ... ekili 659 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışması sırasında mirasbırakanın ilk eşi ...’ten olma davalı oğlu ... adına tespit ve tescil edildiğini, ne var ki anılan taşınmazın mirasbırakan tarafından yaklaşık 50 yıldır imar ve ihya edilmek suretiyle kullanıldığını, mahsulün kendileri tarafından toplandığını, ağaçların yaşı dikkate alındığında davalının zilyetliğinin de mümkün olmadığını, kadastro tespitinin hatalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmaza çocukluğundan beri emek vererek baktığını, ağaçları yetiştirdiğini, 20 yıllık zilyet olma şartını tek başına yerine getirdiğini, kadastro çalışması ile yapılan tespitin gerek Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi gerekse Kaastro Kanunu’nun 14. maddesine uygun olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalının annesi ... tarafından imar ve ihya edildiği, daha sonra ise davalıya bağışlandığı, taşınmazın mirasbırakan ...’e ait olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinaf başvurusu da Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1932 doğumlu mirasbırakan ...’in 19/11/2007 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak 10/05/1986 tarihinde ölen ilk eşi ...’den olma çocukları...’in, 09/02/1987 tarihinde evlendiği ikinci eşi ...’ün ve ondan olma çocukları ... ve ...’in kaldığı, ikinci eş ... ve çocuklarının davacı, ilk eşten olma 1961 doğumlu ...’nin de davalı olduğu, dava konusu 659 parsel sayılı taşınmazın 23/05/2016 tarihinde yapılan kadastro çalışması ile, 30 yılı aşkın bir zamandır ... kızı ...’in nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya ederek fıstıklık ve ... vasfı ile zilyet ve tasarrufunda iken, bedelsiz olarak oğlu ...’e hibe ederek bu parselle ilgisini kestiği ve halen de ...’nin zilyetliğinde olduğundan bahisle 3402 sayılı Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince senetsizden davalı ... adına tespit gördüğü, tespitin itiraz edilmeksizin 30/09/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Eldeki davada davacılar, dava konusu taşınmazın mirasbırakanları ...’e ait olduğu iddiası yanında çoğun içerisinde az da vardır kuralı gereğince, çekişmeli taşınmazda ilk eş ...’den mirasbırakanları ...’e kalan miras payını da istemektedirler.
Gerçekten de, 1986 yılında ...’in ölümü ile terekesinin açıldığı ve sağ kalan eş ...’in de terekede eş olmaktan kaynaklanan hakkı bulunduğu, dava konusu taşınmazın aslında ...’e ait olduğunun tapulama sırasında tespit edildiği birlikte değerlendirildiğinde; davacıların, ...’den mirasbırakanları ...’e kalan miras payı üzerinden kendi miras payları oranında hak iddia etmeleri yerindedir.
Hal böyle olunca, davacı tarafa süre verilerek ...’in veraset ilamını dosyaya sunmalarının sağlanması, sunulan veraset ilamı dikkate alınarak davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.