Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8030 E. 2023/2587 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın Medeni Kanun'un 713/1. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca yirmi yıllık zilyetlik iddiasına dayanarak tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yirmi yılı aşkın süredir dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tapu kaydı ve diğer delillerle ispatlandığı ve taşınmazın niteliğine ilişkin yasal koşulların da oluştuğu değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden incelenmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, tapuda kayıtlı bulunmayan ... ilçesi, ... köyü, ... Mevkiinde, doğusu ve kuzeyi 102 no.lu ada 4 parselde kayıtlı taşınmaz olan 440 m2 alanlı taşınmazın 1989 tarihinden bu yana nizasız ve fasılasız zilyedi olduğunu, bu taşınmazı 07.09.1989 tarihinde eski zilyet Hikmet ...'dan muhtar senedi ile satın aldığını, satın aldığı tarihten bu güne kadar taşınmaz üzerinde nizasız ve fasılasız olarak zilyet olduğunu, taşınmaz üzerinde ev ve bahçe bulunmakta olup halen aynı yerde ikamet ettiğini, 6292 sayılı Kanun kapsamında yapılan tespitlerde taşınmazın tarım arazisi olarak sarı alanda kalması nedeniyle tespit dışı bırakıldığını ileri sürerek, tapuda kayıtlı bulunmayan ve 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız olarak zilyetliğinde bulunan dava konusu taşınmazın TMK 713. maddesi gereğince adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, TMK.nın 713/6 md. uyarınca davacı adına tescil koşulları oluşmayan taşınmazın Hazine adına tesciline, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

Davalı ... Belediyesi ve ... Büyükşehir Belediyesi vekili cevap dilekçesinde, Mahkeme tarafından dava konusu parsele ait uydu ve hava fotoğraflarırın ayrıntılı şekilde incelenmesi suretiyle imar ve ihyaya ne zaman başlandığının ve tamamlandığının tespiti için gerekli tahkikatın yapılmasını ve bu durumun tespitine yarar şekilde mahalli bilirkişilerin beyarılarının alınmasını ve davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...sunulan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki hali ile kullanım şeklinin bahçe vasfında yerleşim alanı olduğu, taşınmazın üzerinde bulunan meyve ağaçlarının yaklaşık 30-35 yaşında olduğu, toprak yapısı üzerinde yer alan bulgular baz alındığında taşınmaz üzerinde 70 yıldan bu yana imar ihya ile 48 yılı aşkın süredir mutlak kültür arazisi olarak kullanıldığının bildirildiği, davaya konu yerin evveliyatında Hikmet ...'a ait olduğu, bu şahsın yeri yaklaşık 25-30 yıl önce davacıya sattığı ve o zamandan beri yerin nizasız ve fasılasız olarak davacı tarafından kullanılageldiği, en eski memleket haritası ve hava fotoğraflarında da bu yerin tarım arazisi olduğu, yasada tescil için aranan şartların gerçekleştiği" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Bölge Adliyeye Mahkemesinin 01/03/2018 tarihli ve 2018/5 Esas, 2018/169 Karar sayılı ilamı ile; "Tespit harici bırakılan taşınmazlar yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesi ile TMK'nın 713/1 maddesinde düzenlenen edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden yapılacak olan araştırma ile ilgili... Mahkemece uyuşmazlığın niteliğine göre davanın esasıyla ilgili olan deliller toplanılmadan karar verilmiş olması doğru olmamıştır." gerekçesiyle kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 08.05.2019 tarihli ve 2018/122 E., 2019/174 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle, hükme esas alınan bilirkişi raporunun tek başına yeterli olmadığını, kullanım durumuyla ilgili herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığını, bunun dışında toprak analizi veya kullanım durumunu gösterir zilyetlik araştırması yapılmadığını, üzerinde tarım yapılmayan, davacı tarafça tarıma elverişli hale getirilmeyen, emek sarfı ve masraf yapılmayan taşınmaz için açılan tescil davasının reddi gerektiğini, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, zilyetliğin ne zaman başladığının belirlenmesi gerektiğini, davacının zilyetliğini ispat edemediğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

F . Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı, kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili süresinde temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, zilyetlik şartların gerçekleşmediğini ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... Medeni Kanunu'nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddelerine dayalı tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." hükümlerini düzenlemiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu taşınmaz, 1970'li yıllarda yapılan tapulama çalışmaları neticesinde orman olarak bırakılmış, sonrasında yapılan orman kadastrosu esnasında sarı alan olarak tescil dışı bırakılmıştır. Davacı dava konusu taşınmazın eklemeli yirmi yılı aşkın süredir zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürmüş taşınmazın niteliğine ve zilyetliğe ilişkin kazanım koşullarının dava tarihi itibariyle gerçekleştiği toplanan deliller ve dosya kapsamından anlaşıldığına göre davanın kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince temyiz eden Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.