"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden incelenmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ...'in ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... Mevkii, 125 ada, 52 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davacı adına tespit ve tescil edildiğini, kadastro tespiti sırasında davacıya ait taşınmazın sınırlarının hatalı olarak belirlendiğini ileri sürerek 125 ada, 36 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile iptal edilen bu kısmın davacıya ait 125 ada, 52 parselde tapuya kayıtlı taşınmaza dahil edilerek bu parsel ile birleştirilmesini, bu şekilde tespit ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu 125 ada 36 parselin senetsizden yirmi yılı aşkın zilyetliği nedeniyle 06.11.2006 tarihinde dava dışı ... adına tespitle, tutanağın itirazsız 31.05.2007 tarihinde kesinleştiği, ...'dan tapu siciline güvenerek, sicilde yazılı miktara göre parasını ödeyerek bu taşınmazı 22.04.2010 tarihinde satın aldığını, mülkiyet hakkının korunması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesi, 20.09.2019 tarih ve 2018/81 E., 2019/416 K. sayılı kararı ile taşınmazı tapu kaydına güvenerek satın alan ve iyi niyetli olmadığı iddia ve ispat edilemeyen davalının iktisabının 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi uyarınca korunması zorunlu olduğun gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 20.09.2019 tarih ve 2018/81 E., 2019/416 K. sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili davanın açılmasındaki amacın özü itibarı ile iki taşınmaz arasındaki sınırın hatalı olarak tespit edildiğine ilişkin olduğunu, bu iddia ispat olduğunda davalının taşınmazı iktisap ettiği kişiye karşı zararını tazmin için bir talep hakkı doğabileceğini, bu hususta sınırın düzeltilmesi konusunda davalının kötü niyetli olduğunun ayrıca aranmasının hukuken gerekli olmadığı kanaatinde olduklarını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.05.2021 tarih ve 2020/499 E., 2021/1231 K. sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin 20.09.2019 tarih ve 2018/81 E., 2019/416 K. Sayılı kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, açılan davadaki asıl amacın iki taşınmaz arasındaki sınırın düzeltilmesi olduğunu, yargılama sırasında iki taşınmaz arasındaki sınırın hatalı olarak tespit edildiğini, taşınmazlar arasındaki sınırın çıplak göz ile dahi ayırt edilebildiğini, iki taşınmazın bitki örtüsünün farklı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1 ... maddesi; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 1023 üncü maddesi; "Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur." hükümlerini düzenlemiştir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15/05/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.