Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8058 E. 2023/2768 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından tapu kaydına dayanarak açılan mülkiyet tespiti davasında, davalı idarenin husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydına dayalı mülkiyet tespiti davasında husumetin, tapuda kayıtlı malike yöneltilmesi gerektiği, davalı Tapu Kadastro Müdürlüğünün husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, sonucu itibariyle davanın reddi doğru olduğundan, yerel mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; davacı adına kayıtlı olan ... köyü Köyiçi mevkii ile ...mevkiinde kain tapu sicil kaydında 3280 yevmiye, 2. Cilt, 41. sahifede bulunan 7, 8 ve 9 sıra no.lu taşınmazların ... adına kayıtlı olduğunu, kaydının bulunmadığı ve kadastro dışında kaldığını, ... köyü ... mevkiinde kain tapu sicil kaydında 3280 yevmiye, 2. Cilt, 42. sahifede kayıtlı 10 ve 11 sıra no.lu taşınmazların ise orman bölgesinde kaldığını, ... Kadastro Müdürlüğünün 26/09/2018 tarihli cevap yazılarında muhtar, bilirkişi beyanları nedeniyle kadastro çalışmasında uygulanamadığının belirtildiğini, usul ve kanuna aykırı şekilde müvekkiline ait tapulu yerlerdeki hak ihlallerinin giderilmesini, müvekkilinin tapu kayıtlarında yazılı yerlerin tespiti ile kadastro işlemlerinin tamamlanarak müvekkiline yeni tapuların verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

... vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğundan reddine karar verilmesini, söz konusu davanın tapuda kayıt maliki olan kişiler aleyhine açılması gerektiğini, ... Tapu Kadastro Müdürlüğünün dava ehliyetinin bulunmadığını, zamanaşımının geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava ettiği taşınmazı gösteremediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın zilyetliğe bağlı bir dava olmayıp niteliği itibariyle tespit davası olduğunu, zira müvekkile ait olduğu davalı yanca verilen tapudan anlaşılan ve aynı kayıtların Tapu Dairesinde de olduğu açıkça anlaşılan müvekkilin sahip olduğu arsaların tespit edilerek müvekkile yeni tapularının verilmesine ilişkin bir dava olduğunu, müvekkile ait arsaların yerlerinin tespit edilerek yeni tapularının hazırlanması görevinin davalı tarafta olduğunu, tapulu arsalarının yerinin gösterilememesi, mülkiyet hakkının kaybedileceği anlamına gelmediğini, müvekkile ait olan arsaların tahminen başkaları adına veya Hazine adına tescil edildiğini öne sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından dava konusu edilen taşınmazların gösterilemediği ve yerlerinin tespit edilemediği, davacının tanık ya da başka herhangi bir delil ile de hak iddia ettiği taşınmazları tartışmaya yer bırakmayacak şekilde belirtemediği, bu nedenle davacının davasını ispat edemediği, Mahkemenin de dava konusu edilen taşınmazları araştırıp tespit etme yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık,tapu kaydına dayanarak mülkiyetin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemeleri mevcuttur.

2. Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek kişi, o hakka uymakla borçlu olan kişidir (Kuru, Baki: Medeni Usul El Kitabı, ... 2020, C.I, s. 332). Mahkemenin de taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def'i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir olgudur. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 27.01.2016 tarihli ve 2014/13-684 E., 2016/106 K.; 30.11.2021 tarihli ve 2018/(20)8-343 E., 2021/1515 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davanın niteliğine göre, tapu kayıt malikine husumet yöneltilmesi gerektiği, davalı Tapu ve Kadastro müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceği gözetildiğinde, davanın pasif husumetten reddi gerekirken esastan reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden sonucu itibariyle davanın reddi doğru olduğundan Mahkeme kararının gerekçesinin düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Mahkemece verilen karar açıklanan gerekçeyle sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilmek suretiyle 6100 sayılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek halinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.