"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmakla İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içerisinde davacı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 2768 ve 2775 parsel sayılı taşınmazların, T. Evvel 302 D tarih, 23 sıra numarasından gelen, Nisan 326 tarih, 57 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazineye ait olduğunu ancak kadastro tespiti sırasında taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, ... adına kayıtlı tapu kaydına, Saray Tapulama Mahkemesinin 1979/666 Esas sayılı dosyasında kapsam tayin edildiğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazlar müvekkilleri adına belgesizden tespit ve tescil edilmiş ise de esasında bu taşınmazların tapulu olup, tapu kayıtlarının da ...-i Hassa idaresinden müdevver olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 15/02/1995 tarihli ve 1985/62 Esas - 1995/31 Karar sayılı kararla, dava konusu taşınmazların hem davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının hem de davalıların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, ... kendisine ait bir yer için davalıya tapu kaydı verdiğine göre artık ... tarafından davalı tapusuna karşı mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
V. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 13/11/2012 tarihli ve 2012/4882 Esas - 2012/9316 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemece dava konusu 2768 ve 2775 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının, taşınmazlara komşu parsel tutanaklarının kesinleşme durumlarını belirtir onaylı örnekleri ile tarafların tutunduğu tapu kayıtlarının edinmelerini gösterir şekilde tesislerine ilişkin kayıt ve belgelerin, varsa haritaları ile birlikte getirtilip dosya arasına alınmadığı, tutunulan tapu kayıtlarının revizyon görüp görmediğinin sorulmadığı ve uygulama sırasında bu kayıt ve belgelerden yararlanılması gerektiğinin düşünülmediği belirtilerek, dava konusu taşınmazların kadastro sonrası oluşmuş tapu kayıtlarının, komşu parsel tutanaklarının, tarafların tutunduğu tapu kayıtları ile tesislerine ilişkin kayıt ve belgelerin, varsa haritaları ile birlikte getirtilmesi, tarafların tutunduğu tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon görüp görmediğinin sorulması, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılması, keşif sırasında yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından, tarafların tutunduğu tapu kaydı ile komşu parsellerin sınırları hakkında tek tek bilgi alınması, gösterilen sınırların fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmesinin istenilmesi, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağı sağlanması, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazlar üzerinde davalı tarafın zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, varsa ilk olarak hangi tarihte başladığı, öncesinin ne olduğu, zilyetliğin kimden kime ve ne surette geçtiği, taşınmazların ne kadar süredir ve ne şekilde kullanıldığı gibi hususlarda olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, varsa tapu kayıtlarının haritalarının uygulanması ve tarafların tutunduğu tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığının kesin olarak saptanması, davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının Hazinenin temlikiyle oluştuğu ve taşınmazları kapsadığının anlaşılması halinde ise bu tapuya itibar edilmesi, teknik bilirkişiye keşfi izlemeye olanak sağlar nitelikte rapor ve harita düzenlettirilmesi, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmek suretiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, 07/12/2015 tarihli ve 2013/237 Esas - 2015/441 Karar sayılı kararla, her ne kadar davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları dava konusu taşınmazlara uygulanamamış ise de, davacı ... tarafından, dayanak T. Evvel 1302 Tarih, 23 no.lu emirnamenin dosya arasına sunulmadığı, hakimin davayı aydınlatma görevi nedeniyle yapılan tüm araştırmalara rağmen bu kayda ulaşılamadığı, davacı ... tarafından dayanılan tapu kaydı ile bu kaydın intikallerinin dosya arasına sunulmadığı, bu nedenle davacı ... tarafından davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı ... temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı ... temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, mahallinde yapılan keşfin ve dosya arasına alınan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, dava konusu taşınmazların ... tapusu kapsamında kaldığının dosya kapsamına göre sabit olduğunu, tapuda kayıtlı taşınmazın zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini beyan ederek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda, Saray/Büyükyoncalı köyü çalışma alanında bulunan 2768 parsel sayılı 5.125,00 metrekare ve 2775 parsel sayılı 20.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanılarak ayrı ayrı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Dava; kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesinde;
“Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.
Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14. ve 17. madde hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
6.3. Değerlendirme
Mahkemece (IV/3.) no.lu paragrafta açıklanan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan tapu kaydı uygulaması hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi, bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.
Davacı ... vekili tarafından, dava konusu taşınmazların T. Evvel 1302 tarih, 23 sıra numaralı tapu kaydı ile kayıtlı olduğu, taşınmazların ... Nezaret-i Celilesinin 16 Mart 1326 tarih, 2 sıra numaralı emirnamesi ile Devlet arazisi niteliği kazandığı ileri sürülmüştür. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17/06/2020 tarihli ve 2016/16073 Esas - 2020/2016 Karar sayılı geri çevirme kararıyla, davacı Hazinenin dayandığı T. Evvel 1302 tarih, 23 sıra numaralı tapu kaydı, tedavülleriyle birlikte Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilerek dosya arasına alınmıştır. Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında, dava konusu taşınmazların komşusu olan taşınmazların kadastro tutanaklarının getirtilmesi istenildiği halde, taşınmazların sınırında bulunan 2760, 2764 ve 2773 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanakları varsa dayanakları ile birlikte getirtilip dosya arasına alınmamış, yine bozma kararında tarafların dayandığı tapu kayıtlarının, ilk tesisinden itibaren getirtilip dosya arasına alınması istenildiği halde, davacı tarafın dayandığı tapu kaydı yukarıda açıklanan geri çevirme kararıyla dosya arasına alınmış, davalı tarafın dayandığı K.Sani 1303 tarih, 5 ve Mayıs 1312 tarih, 1503 sıra numaralı tapu kayıtları tesisinden itibaren Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Daire Başkanlığı ile mahalli Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulmak suretiyle getirtilip dosya arasına alınmamış, bozma kararında açıklandığı şekilde, yöntemince tapu kayıt uygulaması yapılmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davalı tarafın dayandığı K.Sani 1303 tarih, 5 ve Mayıs 1312 tarih, 1503 sıra numaralı tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritalarıyla birlikte Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Daire Başkanlığı ile mahalli Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulmak suretiyle getirtilip dosya arasına alınmalı, tapu kayıtlarının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüşlerse revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tutanakları, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının onaylı örnekleri dosya arasına alınmalı, dava konusu taşınmazların sınırında bulunan 2760, 2764 ve 2773 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri varsa dayanakları ile birlikte getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra taşınmazların başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır.
Keşif sırasında, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunmalı, tapu kayıtlarının hudutlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/344 Esas sayılı dava dosyasındaki davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının kapsamını gösterir harita (Dosya arasında ilgili dosyanın teknik bilirkişi raporu ve ekli kroki örneği bulunmaktadır.) yöntemince uygulanmalı, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının malikleri ile davalılar arasındaki akdi ya da ırsi ilişkinin belirlenmesi yoluna gidilmeli, Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/344 Esas sayılı dava dosyasının, Hazinenin dayandığı tapu kaydının kapsamında kalan taşınmazlar yönünden güçlü delil oluşturacağı hususu gözetilmeli, dava konusu taşınmazların, tarafların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı sonucuna varıldığı takdirde, eski tarihli ve doğru temele dayanan tapu kaydına değer verilmesi gerektiği düşünülmeli, davalıların dayandığı tapu kayıtlarının davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının tesis tarihinden sonra oluştuğu sonucuna varılması halinde ise, davalıların dayandığı tapu kayıtlarının oluşumunda davacı Hazinenin katılımının olması durumunda, oluşturulan tapu kayıtlarının davacı Hazineyi bağlayacağı gözetilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye tarafların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamını gösterir harita üzerinde, dava konusu taşınmazların konumunu gösterir, denetime elverişli ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
V. SONUÇ:
Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... temsilcisinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.