Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8171 E. 2023/3172 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın köylünün ortak kullanımında olan köy boşluğu niteliğinde olduğu ve Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca Hazine adına tescil edilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

ASLİ MÜDAHİL : ... vekili Avukat ...

KARAR : Davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, asli müdahilin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile asıl davanın ve asli müdahilin davasının reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı asil dava dilekçesinde, mülkiyeti ve zilyetliği babası ... ...'ya ait olan ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... mahallesi 150 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil gördüğünü ileri sürerek, 150 ada 4 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tapu kaydının iptali ile muris ... ... adına tapuya tescil edilmesini talep etmiştir.

2. Asli müdahil vekili dilekçesinde, dava konusu taşınmazın köy merası olduğunu, köylülerin taşınmaz üzerinde hayvan otlattığını ileri sürerek, taşınmazın köy tüzel kişiliği adına tescil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın mera niteliğinde olmadığı bu nedenle Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden kabul edilemeyeceği, davacının dava konusu taşınmazın babası ... tarafından satın alındığını ispatlayamadığını, çayır vasfında olan taşınmazın köylüler tarafından hayvan otlatmak için kullanıldığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, asli müdahilin davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın davacının babası tarafından ... ...'den satın alındığına dair 19.06.1968 tarihli noter senedi bulunduğunu, bu senetten ve ... ...'nin oğlu ...'nin keşif sırasında alınan beyanından da satış işleminin ispatlandığını, asli müdahil lehine hükmedilen vekalet ücretine karşı davacı tarafın sorumlu tutulmasının da hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında tüm araştırmalara rağmen muhtar ve bilirkişilerce dava konusu taşınmazın kime ait olduğunun tespit edilememesi üzerine Hazine adına tespit edildiğini, asli müdahil ya da davacının iddia ettiği uzun süreli zilyetlik mevcut olsaydı bu hususun kadastro tutanaklarında yer alacağını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın köylünün ortak kullanımında olan köy boşluğu niteliğinde olduğu, Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca köy boşluğu niteliğindeki taşınmazların Hazine adına tescil edilmesi gerektiği, köy tüzel kişiliğinin dava konusu taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile asıl davanın ve asli müdahilin davasının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve asli müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın davacının babası tarafından 1968 yılında satın alındığının noter senedinden açıkça anlaşıldığını, köy tüzel kişiliğinin asli müdahil olduğu bir davada köy tüzel kişiliğini temsil eden kişilerin beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, köy tüzel kişiliğini temsil eden ...'nun daha önce dava konusu taşınmazın dedesi ... ...'ya ait olduğuna dair dava açtığını, bu davanın dava konusu taşınmazın davacının murisine ait olduğunu kabul ettiğini gösterdiğini, kadastro çalışmaları sırasında kime ait olduğunun tespit edilememesi nedeniyle Hazine adına tespit yapıldığını, bu çalışmalara köy muhtarı ve köy halkının katıldığını, köy tüzel kişiliğine ait olsaydı bu hususun kadastro çalışmaları sırasında tespit edileceğini, yaşları itibariyle taşınmazın geçmişini bilebilecek durumda olmayan mahalli bilirkişilerin beyanlarına itibar edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Asli müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın yalnızca köylü tarafından hayvan otlatmak veya otunu biçmek amaçlı kullanılan bir yer olmayıp, üçüncü kişilere kiraya verilerek elde edilen gelirle köyün müşterek ihtiyaçlarının giderildiği, köy tüzel kişiliğinin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu bu nedenle köy tüzel kişiliği adına tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun;

1. "Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti:" başlıklı 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. "Kamu malları:" başlıklı 16. maddesinde; "Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:

A) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzelkişiliği, adlarına tespit olunur.

B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.

Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler.

Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.

C) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır.

D) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, özel kanunları hükümlerine tabidir.

3. "Hazine adına tespit:" başlıklı 18. maddesinde, "Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur.

Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez." düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden taraflara ayrı ayrı yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.