Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8182 E. 2023/3218 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescilinin talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin yasal koşulları taşımadığı ve ekonomik amaca uygun bir zilyetliğin ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

DAVA TARİHİ : 07.09.2016

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/107 E., 2020/73 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 104 ada 81 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın uzun yıllardır kendisi tarafından kullanıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu, davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığını, taşınmazda imar ve ihyanın da söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ekonomik amaca uygun ve ekonomik getirisi olan zilyetliğin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu, yıllardan beri üzerinde badem ağaçları bulunduğunu, taşınmazı tarla vasfında kullandığını, taşınmaz kendisine ait iken karakol olarak kullanılmaya başlandığından beri taşınmazı kullanmasının mümkün olmadığını, bilirkişi raporlarının usul ve yasaya aykırı düzenlendiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmaza revizyon gören 03.05.1960 tarih ve 4 sıra numaralı "7 gözden ibaret jandarma karakol binası" vasıflı tapu kaydının taşınmazı kapsayıp kapsamadığı usulüne uygun şekilde tespit olunmamış ise de, bir an için taşınmazın tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı kabul edilse dahi yapılan hava fotoğrafı incelemesine göre dava konusu taşınmaz üzerinde ekonomik amacına uygun şekilde sürdürülmüş bir zilyetlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı uzun yıllardan beri babasıyla birlikte kullandığını, taşınmazı ekip biçerek zilyetliklerini devam ettirdiklerini, mahalli bilirkişiler ...’in ve ...’in beyanında taşınmazı 10-15 yıldır kendisinin ekip biçtiğini beyan ettiği halde Mahkemece bu husus göz ardı edilerek karar verildiğini, taşınmazı tarla ve bahçe olarak kullandığını, zilyetliğinin 50-60 yıldır devam ettiğini, taşınmazın Hazine ve köyle bir ilgisinin bulunmadığını, ayrıca 16.04.2019 tarihli fen raporunda taşınmazın 3.530,56 m2lik kısmının kendisi adına tespit edilmesi gerektiğini bildirdiğini, taşınmaza karakol tarafından el atılmadan önceki dönem için değerlendirme yapılmadan karar verildiğini, taşınmazın üzerinde badem ekmek ve tarım yapmak suretiyle zilyetliği devam ederken üzerine karakol yapılması sonrasında tel örgü çekilerek taşınmaza girmesinin engellendiğini, keşif sıraında taşınmaza ait eski tapu kaydının uygulanmadığını, taşınmaza komşu dava dışı 104 ada 70 parselin de adına tescil edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi şöyledir:

"Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda ... ili ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 81 parsel sayılı 29.230,79 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle iki adet karakol binası ve arsası vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.