Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8187 E. 2023/3018 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın terekesindeki taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının tek başına dava açma ehliyetinin olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetine konu terekedeki taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirli payları olmayıp, terekenin tamamına yaygın bir hakka sahip olmaları ve tasarruf işlemlerinin tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması gerektiği gözetilerek, davacının tek başına açtığı davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, kök mirasbırakan anneannesi ...'ın ve davalıların murisi...'ın ortak zilyetliğinde bulunan dava konusu 177 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, ancak taşınmazın 1/2 payında davalıların hiçbir hakkının bulunmadığını ileri sürerek taşınmazın ½ payının iptali ile veraset ilamındaki payı oranında adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; davanın hak düşürürcü süre içerisinde açılmadığını, davacının anneannesin mirasçılığına dayandığını, davada tüm mirasçıların yer almasının gerektiğini, davacının tek başına dava açma yetkisi bulunmadığını, davacının anneannesi ...'ın taşınmazda hiçbir zaman zilyetliğinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ...; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın her zaman kendileri tarafından kullanıldığını, davacının anneannesi ile ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ...; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazın vergilerinin tarafınca ödendiğini, davacının hiç bir hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının mirasbırakan anneannesi ...'dan gelen miras hakkına dayanarak eldeki davayı açtığı, davalıların ise terekeye karşı 3.kişi konumunda oldukları, mirasbırakan ...'ın terekesinin taksim edilmediğinin anlaşıldığı, davacının terekeye dahil bir taşınmazın adına tescili istemiyle 3. kişi konumundaki davalılar aleyhine tek başına dava açamayacağı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de davanın açıldığı tarih itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin sonu olması sebebiyle hak kaybı yaşanmaması için mirasçılardan biri adına eldeki davanın açıldığını, mahkemece diğer mirasçıların açılan davaya muvafakat verip vermediklerinin sorulması veya taraflarına süre verilmek suretiyle yasal mirasçıların davaya dahil edilmesi gerekirken bu işlemler yapılmaksızın ilk celse ret kararı verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalılar ...ve ...'in mirasbırakan ...'ın terekesine karşı 3. kişi durumunda oldukları, terekeye dahil bir taşınmaz yönünden bir mirasçının tek başına 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açamayacağı, elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp haklarının terekenin tamamını kapsadığı, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun(TMK) 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, TMK'nın 640. ve 702. maddeleri gereğince, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte dava açılması gerekir. TMK'nın 701. maddesine göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bir ya da bir kısım mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için dava açması halinde mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekir. Böyle bir dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) ve tereke temsilcisinin de, bir mirasçının yalnız kendi payı için açtığı davaya icazet verip davayı devam ettirmesine olanak yoktur.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.