Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8236 E. 2023/2921 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, miras bırakanlarının davalılar murisinden satın aldığını iddia ettikleri ancak tapuda intikal yapılmayan taşınmazın bedelinin tahsili için açılan davada, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların murisinin, taşınmazı davalılar murisinden tapu harici yolla iktisap ettiğini ispatladığı ve 10 yıl boyunca malik sıfatıyla zilyetliğin sürdürüldüğünün tanık ve bilirkişi beyanlarıyla sabit olması, ayrıca taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle kamulaştırma bedelinin davacılara verilmesine karar verilmesinin isabetli olduğu gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı Bölge Adliye Mahkemesinin önceki tarihli kaldırma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar, çekişmeli 182 ada 3 parsel sayılı taşınmazın satın alma suretiyle murisleri ...'un zilyetlik ve tasarrufunda olduğu, murisin ölümüyle taşınmazın yasal mirasçılarına intikal ettiği iddiasıyla miras yoluyla gelen hakka tutunarak tapu iptali ve tescilini talep etmiştir.

2. Davacılar 15.04.2016 tarihli ıslah dilekçeleri ile çekişmeli taşınmazın kendi miras bırakanları ... tarafından davalılar murisinden satın alındığı; ancak taşınmazın tapu kaydı üzerinde ipotek bulunması nedeniyle tapuda intikalin sağlanamadığı, yalnızca zilyetliğin teslim alındığını belirterek haricen satın alınan taşınmazın bedelinin davalılardan tahsili isteğiyle davalarını ıslah ettiklerini belirtmişlerdir.

II.CEVAP

Davalılar, çekişmeli taşınmazın eski sicilden gelen tapu kaydı uyarınca murisleri... adına tapuda kayıtlı olduğu, tapulu taşınmazın ancak tapu sicili üzerinden tedavülünün mümkün olduğunu, taşınmazın davacılar yahut miras bırakanlarına temliki iddiasının gerçeğe aykırı olduğu, davacıların taşınmaz üzerinde zilyetlik ve tasarruflarının dahi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 02/06/2015 tarih 2015/195 Esas, 2017/299 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın eski sicilden gelen kayıt uyarınca davalılar murisi adına kütükte tescilli olduğu, tapulu taşınmaz üzerinde davacılar murisi tarafından sürdürülen zilyetliği itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.12.2018 tarih, 2018/634 Esas 2018/1661 Karar sayılı ilamı ile; yerel mahkemece öncelikle davacılar vekilince sunulan ıslah dilekçesinde bahsi geçen tazminat tutarının netleştirilmediği dikkate alınarak, davacı taraftan ıslaha konu tazminat tutarını açıklaması istenip, davalı tarafa ise ıslah dilekçenin tebliğ edilmesi, akabinde Kadastro Kanununun 13/B-b maddesindeki düzenleme dikkate alınarak davacılar murisi yararına yasada belirlenen koşulların oluşup oluşmadığı araştırılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile sonuca gidildiği gerekçesiyle hükmün kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2019 tarih, 2020/ 646 Esas 2021/97 Karar sayılı kararıyla;

Keşifte dinlenen tüm mahalli bilirkişilerin ve tanıkların davacılar murisi ...' un dava konusu taşınmazı yaklaşık 20-25 yıl önce davalılar murisinden haricen satın aldığını, 20-25 yıldır söz konusu yeri ... ve mirasçılarının kullandığı beyan ettikleri, hal böyle iken davacıların ve murisleri ...' un zilyetliğinin 2007 yılındaki kadastro tespitinden önceki 10 yıllık süreyi kapsadığı bu nedenle Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde yer alan şartların gerçekleştiği, çekişmeli taşınmazın yargılama sırasında kamulaştırıldığı gerekçesiyle,

Davanın kabulü ile, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/118 Esas sayılı sayılı dosyası ile tamamen kamulaştırılan dava konusu taşınmazda davacılar ve murislerinin zilyetliğinin kadastro tespitinden önceki 10 yıllık süreyi ve ekonomik amaca uygun zilyetliği kapsamış olması sebebiyle HMK’nın 26. Maddesi gereğince taleple bağlı kalarak taşınmaz yerine geçen kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 81.567,99 TL bedelin davacılara ait olduğu aidiyetiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıların veraset ilamındaki payları oranında davacılara verilmesine karar verilmiştir.

Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

D. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan eski tapu kayıtları dikkate alınmadan karar verildiği, fen bilirkişi raporunda savunmalarının dayanağı olan eski tapu kaydının hudutları itibariyle çekişmeli taşınmaza uyduğunun belirtildiğini, tapulu bir yerin haricen devrinin hukuken geçerli olmadığı, kaldı ki davacıların satış iddialarının yerinde olmadığını ve bu iddianın ispat edilemediği, mahkemece sadece tanık beyanlarına itibar edilerek tapu kütüğüne aykırı karar verildiğini taşınmazın davalıların murisine ait olduğunu, tapu dışında adi senetle yapılan devrin geçerli olmadığını, öte yandan bir an için satışın geçerli olduğu kabul edilse dahi bu durumda satış bedelinin ispatı halinde ancak bu bedelin ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, öte yandan davacıların murisi ...’a ait veraset ilamının dosyaya sunulmadığını, terekeden kaynaklanan dava hakkının el birliği mülkiyet hükümlerine tabi olması nedeniyle eldeki davanın tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

E. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.01.2021 tarih, 2020/646 Esas 2021/97 Karar sayılı kararıyla: somut olayda yapılan keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları dikkate alındığında öncesi itibariyle tapulu taşınmazın davacıların murisine haricen devri suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesinde yazılı koşulların davacılar ve murisleri lehine gerçekleşmiş olduğu, taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle mahkemece kamulaştırma bedelinin ödenmesi yönünde karar verilmesinin de isabetli olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekerrür ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanun'un 13/B-b maddesinde;..." B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;

....

b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına ... tespit olunur. " hükümleri yer almaktadır.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanununun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut olayda, davacılar murisi ve irsen intikalen davacılar yararına öncesi itibariyle tapulu taşınmaz üzerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunun 13/B-b maddesi uyarınca iktisap koşullarının oluştuğu, davacıların davalarını tazminat talebi olarak tamamen ıslah ettikleri, çekişmeli taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle, tazminat olarak kamulaştırma bedeline hükmedilmesinin isabetli olduğunu anlaşılmaktadır.

3. Hal böyle olunca temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 4.178,92 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.