Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8241 E. 2022/860 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın oğlu adına yaptığı satışın muvazaalı olup olmadığı ve davalıya miras yoluyla intikal eden taşınmaz üzerinde davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığı, mirasbırakanın birçok taşınmazı varken mal kaçırma amacıyla hareket ettiğine dair tanık beyanlarının dosya kapsamına uygun düşmediği ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası sonunda Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21/01/2021 tarih 2018/623 Esas, 2021/23 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan ... ...’ın, 1584 ada 30 parsel sayılı taşınmazını 12/05/1999 tarihinde oğlu ...’nın eşi davalı ...’ye muvaazalı olarak satış yolu ile devrettiğini ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazın muvazaa yolu ile devir edildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, taşınmazın ... ... tarafından davalı müvekkilinin eşi ... ...'a 1999 yılında satış yolu ile devir edildiğini, satış bedelinin bakım ve gözetim olarak ifa edildiğini, taşınmazın davalıya eşinden miras yolu ile intikal ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, mirasbırakan tarafından davalıya yapılan bir temlikin olmadığı, taşınmazın davalıya miras yoluyla intikal ettiği gerekçesi ile ön inceleme safhasında davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 10/09/2018 tarih ve 2015/15505 E., 2018/12108 K. sayılı kararıyla; "Dava konusu taşınmaz, mirasbırakan tarafından oğlu ...'ya satış yolu ile temlik edilmiş olup, davalıya doğrudan geçmeyerek eşi ...'nın ölümü üzerine miras yoluyla intikal etmiştir. ...'ya yapılan temlikin muvazaalı olması halinde davalının T.M.K’nun 1023. maddesinde yer alan korumadan yararlanamayacağı açıktır.

Hâl böyle olunca, mirasbırakanın oğlu ...'ya gerçekleştirdiği temlikin muvazaalı olup olmadığının yukardaki ilkeler uyarınca araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan inceleme ile öninceleme safhasında yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. ” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen karar

Mahkemenin 21/01/2021 tarihli ve 2018/623 E., 2021/23 K. sayılı kararıyla; dinlenilen tanık beyanlarında tarafların murisi ... ...'ın dava konusu 30 numaralı parseli oğlu ... ...'a satması için sebebinin olmadığı, taşınmazın ... ...'a tapu kayıtlarında satış yoluyla devredildiği, davalı tarafın taşınmaz kaşılığı bedelin ödendiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge ibraz etmediği, murisin damada yer bırakmak istemediğini tanıkların önünde söylediği, buna göre davacı kızına arsa bırakmak istemeyen murisin amacının taşınmazın davalıların mirasbırakanı olan oğlu ...'ya bağışlanmasına yönelik olduğu, ancak görünen işlemin amacı yansıtmadığı, buna göre ... ...'a yapılan satış işleminin muvazaalı olduğu kabul edildiğinden, bilahare ... ...'ın ölümü ile mirasçıları tarafından davalıya yapılan devir işleminde de muris ... ...'ın muvazaalı işlem yaptığının değerlendirilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

5.1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin gerekçeli kararında istinaf yolu açık olduğunu belirtmiş ise de eldeki dava da istinaf yoluna başvurmanın mümkün olmadığı, temyiz kanun yolu incelemesinin Yargıtay tarafından yapılması gerektiği, muris ... ...'ın muvazaalı işlem yaptığı kabul edildiğine göre, muvazaalı geçiş tarihine göre hiç işlem yapılmamış gibi taşınmazın murise, ondan da miras hisselerine göre mirasçılarına geçeceği, muvazaalı olarak taşınmazı temlik alan ...'nın eşi davalı ve onun çocuklarının muvazaalı geçişten haberdar olduğu, iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olmadıkları, bu nedenle taşınmazın tüm hisselerinin tapusunun iptali ve miras hissesi oranının davacı adına tesciline dair karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasını istemiştir.

5.2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, devir işleminde herhangi bir muvazaanın olmadığı, Yargıtay kararlarında murisin sağlığında denkleştirme oluşturacak şekilde mallarını paylaştırdığı durumlarda muvazaadan bahsedilemeyeceğinin belirtildiği, murisin yaptığı tasarruf işlemi esasında bir nevi denkleştirme neticesini doğurduğu, tanık beyanlarından bunun anlaşıldığı, davacının o gün itibariyla buna bir itirazının olmadığı, davanın murisin ölümünden çok sonra açıldığı, bu durumun açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, murisin vefatından önce uzun yıllar boyu davalı ve eşiyle birlikte yaşadığı, ileri yaşta olması ve birtakım rahatsızlıklarının bulunması nedeniyle davalı ve eşinin onun bakım ve gözetimini üstlendikleri, davacının murisle hiç ilgilenmediği, taşınmazın bedelini bakım ve gözetim olarak ödenmiş olduğunu, davalının muris ...'in gelini olduğu, murisin oğlu eşi ... vefaat ettikten sonra taşınmazın onun mirasçılarına intikal ettiği, ondan sonrada davalıya devredildiği, iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu bu nedenle hakkının korunması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Muris muvazaasında; 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

6.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

6.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükümlerine yer verilmiştir.

6.3.Değerlendirme

6.3.1. Somut olayda; mirasbırakanın ölümü ile geride tarla, avlulu ev, arsa v.s. niteliğinde olmak üzere tam ve paylı malik olduğu pek çok taşınmaz kaldığı, mal kaçırmak istemesi halinde daha çoğunu temlik edebileceği, bu olgular karşısında tanık beyanının dosya içeriğine uygun düşmediği, davacının muvazaa iddiasını TMK'nın 6. ve HMK'nın 190. maddesi gereğince ispat edemediği anlaşılmaktadır.

6.3.2. Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.

6.3.3. Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;

Kabule göre; davacı vekilinin yerinde bulunmayan diğer temyiz itirazlarının reddine. Ancak, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilip Yargıtay denetiminden geçen kararlar hakkında yapılan temyiz başvuruları Yargıtay tarafından incelenir. Bu nedenle, Mahkemece temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verilmesi gerekirken istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmesi doğru değildir.

V. SONUÇ:

Yukarıda 6.3. paragrafında açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.