Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8289 E. 2022/323 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mirasçılar arasında hibe yoluyla zilyetliğin devri iddiasının ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, miras bırakanların kızlarının kendilerine hibe yoluyla taşınmazları devrettiği iddiasını ispatlayamadıkları, mahkemenin topladığı deliller ve bilirkişi incelemesi sonucunda hibe iddiasını doğrulayacak yeterli delilin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Kadastro sonucu Kangal İlçesi Pınargözü Köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 1, 9, 17, 18 ve 133 ada 31 parsel sayılı sırasıyla ......... metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ölü olduğu belirtilerek ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

I. DAVA

Davacılar ... ve müşterekleri, ... ve ... ...’den intikal eden taşınmazların ... ve ... ...’nin vefatından sonra paylaşıldığını, tespit maliki murisleri ... ve ... ...’nin kız çocuklarının paylarını davacıların kök murisleri olan ... ve ...’ya hibe ettiğini, dava konusu taşınmazların maden sahasında bulunmaları sebebiyle taksime konu edilmediklerini belirtilerek dava konusu taşınmazların ... ve ... mirasçıları adına tescilini talep etmişlerdir. Yargılama sırasında ... ve ... dava konusu taşınmazların ve davacılar adına tescil edilen parsel numaralarını belirtmedikleri taşınmazların müşterek murislerinden intikal ettiğini belirterek, bu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ... ile ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmazların kendi murislerinden kaldığını, taksim yapılmadığını davanın reddini taleple birlikte karşılık dava olarak Kangal ilçe sınırları içerisinde kadastro tespiti ile ... ve ... ... ... adına tespit edilen taşınmazların tespitini ve kendi hisseleri oranında iptali ile adlarına tescilini talep ve dava etmişlerdir.

Davalılardan ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle; davacı tarafın dava takip yetkisinin olmadığını, bunun haricinde mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmesinin yazılı olması gerektiğini, davacının bunu ispat etmesi gerektiğini, kız çocuklarının mallarını bağışladığı yönündeki beyanın geçerli olmadığını beyan etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2015 tarihli ve 2014/18 Esas, 2015/537 Karar sayılı kararıyla çekişmeli taşınmazların öncesinin tarafların kök murisleri ... ... ve ...’e eşit paylarla ait olduğu ve kök murislerin ölümünden sonra usulüne uygun bir taksim edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili, temyiz ve ek temyiz dilekçesinde özetle, delillerin takdiri ve olaya uygulamasında hataya düşüldüğünü, çekişmeli taşınmazların diğer mirasçılar tarafından davacılara bağışlanarak zilyetliğinin davacılara devredildiğini ancak bunun Mahkemece göz ardı edildiğini ve davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen harç ve yargılama giderlerinde hata yapıldığını belirterek, Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/18 Esas, 2015/537 Karar sayılı kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur." hükmünü içermektedir. (madde metninde taksimden bahsedilse dahi kıyasen taşınmazın zilyedi murisin mirasçıların yasal miras payına mahsuben sağlığında yaptığı paylaştırma da bu kapsamdadır.)

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Bilindiği üzere, Kadastro Kanunu'nun 15/1. maddesinde, kural olarak kadastro faaliyetleri ve kadastro tespiti sırasında hem tapuya kayıtlı, hem de tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların malikleri veya bunların mirasçıları arasında taksim edilmesi yahut muris tarafından sağlığında paylaştırılması sebebiyle zilyetleri adına tespitine ilişkin düzenleme getirilmiştir. Buna göre tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların 14. madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildiği yahut muris tarafından paylaştırıldığı belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat olunduğu takdirde, bu taşınmazların paylaşım gereğince zilyetleri adına tespit edileceği belirtilmektedir.

3.3.2. Hemen belirtmek gerekir ki, taksime dayanan taraf, TMK'nın 6. maddesi uyarınca, taşınmazın taksim edilmiş olduğunu, adına tespit edilecek kısmın kendisine isabet ettiğini, tespit tarihine kadar taksimin bozulmadığını ispat etmelidir. Kadastro tespiti sırasında taksimle ilgili göz önünde bulundurulacak hususlara değinilecek olursa; tespitten önce yapılan taksimlerin nazara alınması, taksimin bozulmamış olması ve taksime iştirak edenin zilyet olması gerekmektedir. Taksimin ispatına gelince, bilindiği üzere tereke tüm mirasçılara bir bütün halinde intikal eder. Asıl olan terekenin bir bütün olarak tasarruf edildiğidir. Aksini iddia eden iddiasını ispat etmelidir. Taksim olayı ispat edilirken öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, ne zamandan beri kimin zilyet olduğu ve nedeni, taksimin ne zaman kimler arasında yapıldığı, taksime tüm mirasçıların katılıp katılmadığı araştırılmalıdır. Kadastrodan önce yapılan tapu dışı taksim geçerlidir. Ve şahit ve bilirkişi beyanları ile ispat edilebilir. Uzun süre kullanma taksimin varlığını göstermez. Asıl olan bu kullanmanın tüm mirasçılar adına olduğu ve kullanım şekline taalluk ettiğidir. Aksi düşünce mirasçılar arasında zaman aşımı işlemez yolundaki temel maddi hukuk kuralı ve ispat hukuku çerçevesinde bertaraf edilmiş olur.

3.3.3. Somut olaya gelince, çekişmeli taşınmazların taraf murisleri ölü ... ve ölü ...’e eşit paylarla ait olduğu gerekçesiyle taraf murisleri adına tescil edildiği belirlenmiştir.

3.3.4. Şu halde taşınmazların ... ve ...’den geldiği, duraksamasız olup, bu husus zaten tarafların da kabulündedir. Taraflar arasında niza konusu olan husus çekişmeli taşınmazların murislerin ölümünden sonra kız çocuklar tarafından davacılar murislerine hibe edilerek taşınmaz zilyetliklerinin devredilip devredilmediği hususunda toplanmaktadır.

3.3.5 Mahkeme tarafından mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi raporları alınmış, tarafların gösterdiği deliller toplanmış ve yazılı şekilde karar verilmiştir.

3.3.6 Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III) numaralı bendinde yer verilen yerel mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; dosya içeriği ve kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı 51,50 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.