Logo

1. Hukuk Dairesi2021/830 E. 2022/727 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin sağlığında yaptığı bazı taşınmaz devirlerinin mirastan mal kaçırma kastıyla yapılıp yapılmadığı ve tenkis ile ecrimisil taleplerinin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, murisin bazı taşınmazları davalıya devretmesinin mirastan mal kaçırma amacıyla yapıldığını kabul ederken, diğer taşınmazların devrinde ise bu amacın ispatlanamadığı ve tenkis talebinde hak düşürücü süre bulunduğu gerekçesiyle davalı lehine hüküm kurmasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS - ECRİMİSİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tenkis-ecrimisil istekli dava sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen karar yasal süre içerisinde davacılar ve davalılardan ... ... vekilleri tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 26/01/2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz eden davacılar vekili Avukat ...... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, ortak mirasbırakanları ...'nin maliki olduğu 159 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki 5 ve 6 nolu bağımsız bölümleri ile 159 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 12 nolu bağımsız bölümde bulunan ½ payını satış göstermek suretiyle davalı ikinci eşi ...’nin kardeşi olan diğer davalı ...’ya temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davaya konu taşınmazların ...'a kiralandığını, semeresinden ikinci eş ...'nin yararlandığını, ayrıca bu taşınmazların kira gelirlerinden elde edilen para ile alınan 1829 ada 13 parseldeki 17 no.lu bağımsız bölümün davalı ... adına tescil edildiğini, yine bedeli muris tarafından ödenerek satın alınan 159 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki 2 no.lu ve 166 ada 31 parsel sayılı taşınmazdaki 6 no.lu bağımsız bölümlerin de davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine, olmadığı takdirde dava konusu 159 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki 5 ve 6 no.lu bağımsız bölümlerin kira gelirlerinden elde edilen miktardan şimdilik her biri için ayrı ayrı 1000 TL ecrimisilin davalı ...’dan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, tenkis talebinin hak düşürücü süreden reddinin gerektiğini, ecrimisil talebinin ise zamanaşımına uğradığını, dava konusu 1829 ada 13 parseldeki 17 nol.u, 159 ada 21 parseldeki 2 no.lu ve 166 ada 31 parsel sayılı taşınmazdaki 6 no.lu bağımsız bölümlerin davalı ... tarafından dava dışı şahıslardan satın alındığını, murisin bu taşınmazlarla ilgisinin bulunmadığını, ...'nin ilk eşinden nafaka alıp biriktirdiğini, evlenmeden önce beş yıl boyunca muris ile birlikte terzilik yaptığını, bu gelirlerinden birikimi olduğunu, yine davalı ...'ye ciddi bir miras payı kaldığını, taşınmazları alım gücünün bulunduğunu, yine diğer davalı ...'nun 159 ada 20 parseldeki 5 no.lu bağımsız bölümü muristen değil dava dışı üçüncü kişilerden satın aldığını, aynı parsel 6 no.lu bağımsız bölümün de kendisine ait olması nedeniyle davalının buradaki taşınmazı aldığını, ...'nun 30 yıllık memuriyeti olduğunu, varlıklı bir aileye gelin gittiğini, eşinin üst düzey bürokrat olduğunu, bir çok yan gelirinin olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/12/2017 tarihli ve 2013/120 E. - 2017/362 K. sayılı kararıyla; dava konusu 159 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki 6 ve 159 ada 1 parseldeki 12 no.lu bağımsız bölümlerin muris tarafından davalı ...’ya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı, devirlerin ivaz karşılığında gerçekleştiği, dava konusu 159 ada 21 parseldeki 2, 166 ada 31 parseldeki 6 ve 159 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki 5 no.lu bağımsız bölümlerin davalılar tarafından üçüncü kişilerden edinildiği, bu taşınmazların murisle bir ilgisinin bulunmadığı, taşınmazların bedelinin muris tarafından ödendiğine ilişkin iddianın kanıtlanamadığı, diğer dava konusu 1829 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 17 no.lu bağımsız bölümün murisin ölümünden sonra 27.12.2012 tarihinde davalı ... tarafından satın alındığı, bu taşınmazın çekişme konusu 5 ve 6 no.lu bağımsız bölümlerin kira gelirleri ile alındığına ilişkin iddianın ispatlanamadığı, taşınmazın murisle hiç ilgisinin olmadığı, tenkis talebinde bulunulamayacağı, ecrimisil talebi yönünden ise davacının kendisine ait olmayan taşınmaza ilişkin ecrimisil talep etmesinin mümkün olmayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar, dava dilekçesinin içeriğini yineleyerek toplanan delillerden murisin mal kaçırma amacıyla dava konusu taşınmazları davalılara aktardığı anlaşılmasına rağmen davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemişlerdir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24/09/2020 tarihli ve 2018/1201 E.- 2020/944 K. sayılı kararıyla; davalı ...'ye karşı 21 parselde bulunan 2 no,lu, 31 parselde bulunan 6 no.lu ve 13 parselde bulunan 17 no.lu taşınmazlar yönünden açılan ve davalı ...'ya karşı 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 12 no.lu bağımsız bölümün davalı ... tarafından devredilen 1/2 hissesi ile, 20 parsel sayılı taşınmazda bulunan 5 no.lu dükkana ilişkin olarak açılan davada, bu taşınmaz ve payların hiçbirinin muris tarafından temlik edilmediği, mirasbırakanın üçüncü kişiden bedelini ödeyerek satın alıp davalılar adına tescil ettirmesi şeklindeki işlem (gizli bağış) yönünden 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı, koşulların bulunması halinde Türk Medeni Kanunu'nun tenkis hükümlerinin uygulanması suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği, oysa somut olayda, tenkis isteği için TMK'nin 571. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşıldığından bu taşınmazlara ilişkin olarak açılan tescil ve tenkis istekli dava ile davacıların dava konusu ettikleri taşınmazlara yönelik mülkiyet hakları henüz kesinleşmediğinden, dosyadaki mevcut duruma göre ecrimisil talebinin de şu aşamada reddinin isabetli olduğu, ne var ki, murisin maliki olduğu 6 no.lu dükkan ile oturduğu ev olan 12 no.lu meskenin 1/2 hissesini davalı ...'ya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının sübut bulduğu, bu taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalılardan ... ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davacılar vekili, kısmen ret kararına konu dava konusu taşınmazların satış bedeli ile temlik giderlerini murisin ödediğini, tapuda doğrudan davalılar üzerine işlem yaptırdığını, davalılardan ...'yi o tarihte kendi yanında barındırdığını, davalıların gerek bireysel gerekse birlikte satış bedelini ödeme güçlerinin bulunmadığı ve davacı çocuklarından mal kaçırma amacının güdüldüğü hususlarının duraksamaya meydan bırakmayacak biçimde ortada olduğunu, tenkis isteği için TMK'nın 571. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin dolmadığını mirastan mal kaçırma amacının ispatlandığını, davalıların alım güçlerinin bulunmadığını belirterek, reddedilen kısım yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.2. Davalı ... vekili, davacı tanıklarının beyanlarının muvazaanın varlığını kanıtlar nitelikte olmadığını, çelişkili olduğunu, iddiayı ispatlamaya elverişli başka delil de bulunmadığını, davalı tanıklarının murisin ihtiyaçları sebebiyle taşınmazlarını sattığını ifade ettiklerini, davalı ...’ya mal kaçırma amacı ile taşınmazlar devredilmiş olsaydı ya da ...’nın mal kaçırma amacı bulunsaydı diğer davalı ... ve murisin oğlu olan ...’a verilen vekalette satış yetkisinin de bulunabileceğini, dava dışı ... tarafından alınan kira bedellerinin ...’nın hesabına yatırıldığını, davalının taşınmazları alım gücünün bulunduğunu belirterek, kabul edilen kısım yönünden kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil- tenkis- ecrimisil isteklerine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.2.2. HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",

3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",

3.2.4 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 571. maddesinde, "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2) numaralı paragrafta yer verilen yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar ve davalı ... ... vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden taraflar vekilleri için 3.815.00'er TL duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı alınıp verilmesine, aşağıda yazılı 26,30 TL onama harcının temyiz eden davacılardan, 21.978,74 TL bakiye onama harcının da temyiz eden davalı ... ...’ndan alınmasına, 26/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.