"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
..........
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/01/2019 tarihli ve 2017/36 Esas - 2019/27 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından istinafı üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 08/04/2021 tarihli, 2019/562 Esas, 2021/601 Karar sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 19.04.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ..., ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... v.d. Gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar, mirasbırkanları ...’ın 3106, 374, 3878 ve 647 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalılara satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptaliyle mirasbırakanın mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmesini istemişler; aşamada istemlerini daraltarak yalnız kendi miras payları oranında iptal tescil talep etmişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., taşınmazları bedellerini ödeyerek satın aldığını, o tarihte alım gücünün bulunduğunu, mirasbırakanın başkaca taşınmazları olup bunlardan bir kısmını daha sattığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., taşınmazın bitişiğinde dava dışı babasına ait taşınmazların bulunduğunu bu taşınmazlardan faydalanma imkanını arttırmak için tapu kaydına güvenerek ve bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını, alım gücünün olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/01/2019 tarihli ve 2017/36 Esas - 2019/27 Karar sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının ispatlandığı ancak davacıların yargılama sırasında taleplerini daralttıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacıların miras payları oranında iptal tescile, kalan paylar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı ... vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, taşınmazları bedellerini ödeyerek satın aldığını, davacıların mirasbırakanı ...’nin mirasçılarından mal kaçırmak gibi bir amacının olmadığını, böyle bir amacının olmadığının da taşınmazları almasının üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen hala kendi adına kayıtlı olmasından da anlaşıldığını, muvazaa iddiasının, davacılar tarafından duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ispatlanamadığını, davalının taşınmazları satın aldığı 2007 yılında ... mahallesinin köy olduğunu ve etrafında imar çalışması ya da yapılaşmanın mevcut olmadığını, ayrıca şuanda bulunduğu gibi sanayi sitesinin de kurulmadığını, taşınmazların alındığı tarihte değerlerinin düşük olduğunu, davalının alım gücünün bulunduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, mahkemece, yargılama giderleri ve vekil ücreti yönünden diğer davalı ile müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu, mahkemece davacı tarafın talebi feragat olarak değerlendirilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, taşınmazların değeri (dava değeri) belirlendikten sonra, müdeabbinin azaltılmasının ıslah kapsamında değil, davadan feragat müessesesi içerisinde mütalaa edilebileceğini, bu durumda talep sonucunun azaltılan kısım yönünden davadan feragat sebebiyle reddine ve reddedilen kısım yönünden davalı taraf yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 08/04/2021 tarihli ve 2019/562 Esas - 2021/601 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın taşınmazlarını mirasçılarından mal kaçırma amacıyla değil, dava dışı çocukları ... ile ...’in alacaklılarından mal kaçırma amacıyla, davacıların anne ve babalarının bilgisi dahilinde temlik ettiği, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, davacıların yargılama sırasında istemlerini daraltmalarının davadan kısmen feragat ettikleri anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını istinaf etmeyen davalı ... yönünden usulü kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek davalı ... vekilinin istinaf taleplerinin HMK'nın 353-(1)-b/2. maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve 3106 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, 374, 647, 3878 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine ilişkin yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, mirasbırakanın taşınmazlarını temlikteki amacının hem kızı ...'ten mal kaçırmak hem de alacaklıları tarafından başlatılacak icrai işlemlerden oğullarını korumak olduğunu, bu hususların tanık beyanları ile de sabit olduğunu, davacıların annesi ...'in devre muvafakatinin kesinlikle olmadığını, bedeller arasında fahiş fark bulunduğunu, bölgenin 1985 yılından sonra hızla sanayileştiğini, 2003 yılında bölgede organize sanayi bölgesi kurulduğunu, devir tarihinde davalının alım gücünün bulunmadığını, taşınmazın mirasbırakan ölene dek mirasbırakan ve oğulları tarafından, öldükten sonra ise oğulları tarafından kullanıldığını, 374, 3878 ve 647 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddinin hatalı olduğunu, işin esası yönünden hatalı karar verildiğinden davacılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, mirasbırakan ...’ın dava konusu 3106, 374, 3878 ve 647 parsel sayılı taşınmazlarını 27/03/2007 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, 3106 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından 18/12/2015 tarihinde diğer davalı ...’e devredildiği, 1922 doğumlu mirasbırakanın 03/10/2015 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak kızı ...’ten torunları olan davacılar ile dava dışı çocukları ..., ... ve ...’in kaldığı, davalı ...’in dava dışı mirasçı ...’in oğlu olduğu, emekli öğretmen olan davalı ...’in ise dava dışı ...’in damadı olduğu, davaya konu 4 parça taşınmazın satış tarihindeki ( 27/03/2007) toplam değerinin 1.724.123,40 TL olduğunun keşfen saptandığı anlaşılmaktadır.
3.3.2. Somut olayda, bir kısım tanıklar mirasbırakanın dava dışı oğullarının borcu için taşınmazların davalılara teminat olarak devredildiğini ifade etmiş iseler de, bir kısım tanıklar da kızı ... ve ...’in kızları olan davacılardan mal kaçırmak amacıyla temlik ettiğini, alacaklılardan mal kaçırma söylentisinin kılıf olarak gösterildiğini belirtmişlerdir. Davalının sosyal ekonomik durumu ve taşınmazların toplam değeri nazara alındığında taşınmazları alım gücünün bulunmadığı, taşınmazların dava dışı mirasçı ... tarafından kullanıldığı, temlikin kız çocuğundan mal kaçırma amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır.
3.3.3. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 371 inci maddesi gereğince Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, HMK 373/2 nci maddesi gereğince dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacılar vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 19/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.