"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : Kısmen kabul - Yeniden hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni gereği yapılan inceleme sonucunda kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; evvelinde davacının eşinin babası tarafından , daha sonra davacının eşi ve son olarak davacı tarafından eklemeli zilyetlikle beraber 30 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 129 ada 66 parsel numaralı taşınmaz kapsamında Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davacıya ait kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı vekili 06.03.2019 tarihli duruşmada taşınmazın ... mirasçıları adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; tespitin doğru yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2019 tarihli 2015/52 Esas, 2019/210 Karar sayılı kararı ile kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinim şartlarının, dava konusu 129 ada 66 parsel numaralı taşınmazın, fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 3.534,59 m2 yüzölçümündeki kısmı yönünden oluştuğu, (B) ve (C) harfleriyle gösterilen kısımları yönünden oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 129 ada 66 parsel numaralı taşınmazın (A) harfiyle gösterilen kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ve dahili davalılar adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine kesin olarak karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığını, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarruf altında olması nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacağını, kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların davacı lehine gerçekleşmediğini, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, 1984 ve 2002 yıllarına ait hava fotoğraflarının rapora esas alınmasının usule uygun bulunmadığını, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu, davacı ve dahili davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı varken davanın sadece davacı adına açılması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini ayrıca vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hükümlerin irdelenmesi gerektiğini, nispi vekalet ücretinin hesaplanmasında da hata yapıldığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Mahkemenin 20.08.2019 tarihli ek kararıyla istinaf başvurusunun kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
3.Davalı Hazine vekili ek karar istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf başvurunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 15.06.2021 tarihli ve 2019/2412 E. 2021/818 K. sayılı kararıyla; 7251 sayılı kanunla 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. madde gereğince verilen karar kesin olmadığı gibi dava konusu taşınmazın (A) harfiyle gösterilen kısmının değeri itibariyle de kararın kesin olmadığı ayrıca her ne kadar davalı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde, davacı ve dahili davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı varken davanın sadece davacı adına açılması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuş ise de; dava dilekçesinde taşınmazın davacı adına tescili talep edilmesine rağmen davacılar vekilince davacı dışındaki diğer mirasçıların vekaletnamelerinin ibraz edildiği ve 06.03.2019 tarihli celsede taşınmazın tüm mirasçılar adına tescilinin talep edildiği, bu nedenle aktif husumet yokluğundan söz edilemeyeceği ve istinaf incelemesinin esastan yapılması gerektiği, 129 ada 66 parsel numaralı taşınmaza uygulanan 1984 ve 2002 yıllarına ait hava fotoğraflarında, taşınmazın, fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 3.534,59 m2'lik kısmında tarımsal faaliyet bulunduğunun, sınırlarının belirgin olduğunun tespit edildiği, zirai bilirkişilerin raporuna göre de, (A) harfiyle gösterilen ve 2. sınıf susuz tarla vasfında olan kısmın, kadastro tespitlerinden geriye doğru 20 yılı aşkın bir süre önce imar ihya edildiğinin belirlendiği, dolayısıyla 129 ada 66 parselin (A) harfiyle gösterilen kısmı yönünden kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların oluştuğu, keşfin usulüne göre yapıldığı, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu; harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri yönünden verilen kararda da bir isabetsizlik bulunmadığı, kamu düzeni bakımından yapılan inceleme sonucunda ise; 129 ada 66 parselin (A) harfiyle gösterilen kısmının davacılar adına tescili ile birlikte dava konusu taşınmazın (D) ve (B) harfleriyle gösterilen bölümleri ile (C) ve (E) harfleriyle gösterilen bölümlerinin birbirinden bağımsız parseller haline gelmesine rağmen bu kısımlar yönünden ayrıca bir hüküm kurulmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin ek karara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemenin 20.08.2019 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, kamu düzeni bakımından yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 353/1-b.2 maddesi gereğince, yerel mahkeme hükmü düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilerek ;
a)Davacı ve dahili davalıların davasının kısmen kabulü ile davalı Hazine adına kayıtlı olan ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 129 ada 66 parsel sayılı taşınmazda, dosya arasında bulunan fen bilirkişi ... ... tarafından düzenlenen 25.01.2018 tarihli kroki raporda (A) harfi ile gösterilen 3.534,59 m² lik kısmın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile dosya arasında bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11.11.2013 tarih ve 2013/457 Esas sayılı kararında mirasçı olarak gösterilen davacı ve dahili davalılar adına miras payları oranında tapuya tesciline,
b)Dava konusu 129 ada 66 parsel numaralı taşınmazın, fen bilirkişisi ... ... tarafından düzenlenen 25.01.2018 tarihli ekli krokili raporda (D) harfiyle gösterilen 524.230,57 m2'lik kısım ile (B) harfiyle gösterilen 1.762,41 m² lik kısmın bir bütün olarak aynı ada-parsel numarasıyla Hazine üzerinde bırakılmasına, krokide (C) harfiyle gösterilen 1.238,14 m2'lik kısım ile (E) harfiyle gösterilen 5.261,55 m2'lik kısmın bir bütün olarak ve aynı adanın son parsel numarası verilerek davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;
3402 sayılı Kadastro Kanununun;
14. Maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
" Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
4721 sayılı ... Medeni Kanununun;
713. Maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
"Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 14 parsel sayılı 579.518,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve ekonomik yarar sağlaması mümkün olan yerlerden olduğu belirtilerek Hazine adına tespit ve tespite itiraz edilmeksizin 27.03.2006 tarihinde tescil edilmiştir. Bilahare dava konusu 129 ada 66 parsel numaralı taşınmaz 08.07.2011 tarihli ifraz işlemi ile oluşarak hali arazi vasfıyla Hazine adına kaydedilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.