"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, davalı kooperatiften 6404 ada 1 parseldeki 18 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, ancak taşınmazın verilmemesi üzerine açtığı dava sonucunda ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/328 Esas sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, anılan dosyada dava konusu taşınmazın tapu kaydına 11.06.2006 tarih ve 22956 yevmiye numarası ile ihtiyati tedbir konulduğunu, ancak kesinleşen kararı infaz ettiremediğini, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/256 Esas 2013/8 Karar sayılı kararı ile taşınmazın 03.01.2014 tarih 154 yevmiyeli işlem ile davalı ... adına tescil edildiğini, taşınmazda ihtiyati tedbir şerhi varken hükmen tescil işleminin yapılamayacağını, tescilin yolsuz olduğunu, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/256 Esas 2013/8 Karar sayılı dosyasında usuli hata yapıldığını, dava konusu taşınmazda ihtiyati tedbir olmasına rağmen davaların birleştirilmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile eski hale iadesine, olmadığı takdirde taşınmazın keşfen saptanan değerinin davalı Hazine’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., dava konusu taşınmazı davalı kooperatife üye olup tüm ödemelerini yaparak aldığını, ancak taşınmazın devredilmemesi üzerine davalı kooperatife karşı ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/19 Esas sayılı dosyasında 2004 yılında dava açtığını ve taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulduğunu, en son 22.01.2013 tarihli karar ile tapu iptal ve tescile hükmedildiğini, kararın kesinleşmesi ile taşınmazın hükmen adına tescil edildiğini, yolsuz tescilin söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ..., davalı adına oluşan tescilin yolsuz kabul edilemeyeceğini, kesinleşmiş mahkeme kararına göre işlem yapıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
3. Davalı Kooperatif, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararıyla; yolsuz tescilden bahsedilebilmesi için tescil işleminin bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanması ve hukuki sebepten yoksun bulunması gerektiği, davaya konu taşınmazın ise davalı ... adına hükmen tescil edildiği, davacının tescil tarihinden önce taşınmaz üzerinde herhangi bir ayni hakkının da mevcut olmadığı, bu nedenle davalı ... adına yapılan tescil işleminin yolsuz tescil sayılamayacağı gerekçesi ile davanın davalı kooperatif yönünden husumet yokluğundan, diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmaza ilişkin davayı 22.01.2013 tarihinde açtığını, dava tarihinde taşınmaz üzerinde önceki davaya ilişkin bir tedbir kararı veya şerh bulunmadığını, davacının açtığı dava ile taşınmaza ihtiyati tedbir konulduğunu, buna rağmen Tapu Müdürlüğünün taşınmazı davalı adına tescil ettiğini, tedbir koyan Mahkemeden bu yönde bir icazet alınmadığını, tescilin yolsuz olduğunu, iki ayrı mahkemede aynı taşınmaza ilişkin karar verildiğini ve Tapu Müdürlüğünün usulsüz bir şekilde tescil işlemini gerçekleştirdiğini, bu durumda TMK'nun 1007. maddesi hükümleri uyarınca davacının zararının tazmin edilmesi gerektiğini, bu yöne ilişkin taleplerinin de dikkate alınmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... adına tescilin hükmen oluştuğu ve davacının talebi doğrultusunda verilen ihtiyati tedbirin sadece taşınmazın 3. kişilere devrinin engellenmesine yönelik olduğu ve cebri icra ile hükmen tescili kapsamadığı, davalı adına oluşan tescilin yolsuz kabul edilmeyeceği, davanın reddedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; ″Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.″, 1022. maddesinin 1. fıkrasında; ″Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.″ hükümleri düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
2. TMK’nın 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 ... maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
18/05/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.