"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları ...'ın 396 ada 15, 20, 21 ve 134 ada 143 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalılara devrettiğini, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını ve davalıların taşınmazları alabilecek ekonomik güçleri bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptaliyle miras payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, mirasbırakanın 1968 yılından itibaren sağlık sorunları nedeniyle bakıma ihtiyaç duyduğunu ve tüm gereksinimlerinin taraflarından karşılandığını, sağlık sigortasının ve emekli maaşının bulunmadığını, satış bedeli karşılığında taşınmazları edindiklerini, temlikin mal kaçırma amaçlı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin karar Dairece “Somut olaya gelince; davacıların eşi ve anneleri olan mirasbırakanın kızı Ayşe’nin 29.05.2013 tarihinde öldüğü ve miras bırakan Kadir’in ölümünden sonra geçen sürede muvazaa iddiasına dayanarak dava açmadığı açık olup dinlenen tanık beyanlarından miras bırakanın uzun yıllar hasta olduğu, bakımı ve ihtiyaçları ile ağırlıklı olarak davalıların ilgilendiği, öte yandan; mirasbırakanın, kızı ...ya da davacılar ile bir problemi olmadığı, dosyaya mirasçılarından mal kaçırmasını gerektirir bir bilginin sunulmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, mal kaçırma kastı ile hareket etseydi miras bırakanın terekesinde bulunan tarla, bağ, avlulu kargir ev, su kuyusu vasıflı, 8 parçasında tam malik olduğu toplam 21 adet taşınmazını da davalılara devredebileceği açıktır. Bu somut olgular yukarıdaki ilkeler ışığında değerlendirildiğinde; davacıların muvazaa iddiasının kanıtlandığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.”gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, davacılardan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 14/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.