"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ALAÇAM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, açılan davanın davacılar ... ve ... açısından kesin hüküm nedeniyle usulden, davacılar ... ve ... açısından esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Alaçam ilçesi Şirinköy Mahallesinde bulunan 312 Ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/2 paylar ile ... ve... adına tespitinin yapıldığını, davacılar ... ve ... tarafından kadastro tespitine itiraz edildiğini, ancak Samsun Kadastro Mahkemesi tarafından davalarının reddine karar verilip Samsun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmek suretiyle tespitin kesinleştiğini, 14/02/2018 tarihinde...'ın payını diğer paydaş ...'a satış göstermek suretiyle devrettiğini, Kadastro Mahkemesi kararının yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazın asıl maliki ... iken sağlığında kızları Seferiye, Güllü, Şehri ve Hacire'ye verdiğini, 04/09/2013 tarihli satış ile Hacire'nin payını ...'a sattığını, dava konusu taşınmazın kendi zilyetliklerinde olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile her bir davacı adına 1/4 paylar ile tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
... vekili cevap dilekçesinde; davacılar vekilinin dava dilekçesinde belirttiği üzere davacılar tarafından Samsun Kadastro Mahkemesinin 2016/73 Esas sayılı dosyası ile kadastro tespitine itiraz edildiğini, Mahkemece davanın reddine karar verildiğini, istinaf taleplerinin reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiğini, taraflar arasında kesin hüküm olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Kadastro Mahkemesinde alınan beyanlarda ...'un kızlarının taşınmaz üzerinde herhangi bir zilyetliğinin bulunmadığının anlaşıldığını, davacı ...'un taşınmaz üzerinde zilyetliğe dayanmayıp pay satın almaya dayandığını, oysa taşınmazın 20 yılı aşkın bir zamandır kendileri tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Alaçam Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/03/2020 tarihli ve 2018/142 E., 2020/118 K. sayılı kararıyla; Kadastro Mahkemesindeki dosyanın tarafları farklı olduğundan Samsun Kadastro Mahkemesi kararının kesin hüküm oluşturmayacağı, davacıların öncesinde ...'a ait olan taşınmazı zilyetliklerinde bulundurdukları ve taşınmazı tespitten önce 20 yıl malik sıfatıyla kullandıklarını ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Alaçam Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki taleplerini tekrar ile Mahkemenin kararının yerinde olmadığını, Bafra'ya göç eden Mahmut Dursun'un taşınmazı kullanmaya devam ettiğini, bu sırada davacı ... ve annesi Hatice'nin yine bu taşınmazı kullandığını, kendileri lehine zilyetlik koşullarını oluştuğunu belirterek Mahkeme kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 18/11/2020 tarihli ve 2020/902 E. 2020/1385 K. sayılı kararıyla; kuvvetli delil olan Samsun Kadastro Mahkemesinin 2016/73 E. 2017/54 K. sayılı kararı da nazara alındığında davacılar ... ve ... açısından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak Kadastro Mahkemesinde açılan davada davacıların ... ve ... olduğu, davalıların... ve ... olduğu, ...’ın payını Yaşar'a satmış olması nedeniyle Yaşar'ın halef olduğu, dolayısıyla ...'ın açtığı davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İstinaf başvurusunun kesin hüküm gerekçesiyle sınırlı olarak kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yeniden ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE, açılan davanın davacılar ... ve ... açısından kesin hüküm nedeniyle usulden, davacılar ... ve ... açısından esastan REDDİNE karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Bir kısım davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Davacılar, çekişmeli taşınmazın kendi murislerine ait olduğunu, taksim ve pay satışı neticesinde kendilerine isabet ettiği gerekçesiyle tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Ne varki davacılardan ...aynı iddialar ile Kadastro tespitine itiraz etmiş, ispat edilemeyen davanın reddi ile tespit gibi tesciline karar verilmiş, istinaf taleplerinin reddi neticesinde karar kesinleşmiştir. Kadastro Mahkemesi kararının davacılar ...aleyhine kesin hüküm oluşturduğu, diğer davacılar yönünden ise kuvvetli delil oluşturduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre Bölge Adliye Mahkemesince kararın (IV.3.) numaralı bendinde yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; bir kısım davacılar vekilin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 28/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.