"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili istekli davada, Mahkemece önceki tarihli bozma kararı uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş olup, ... bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... ... ilçesi, ... köyü kadastro çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün kendisine ait 166 ada 82 parselin devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek bu kısmın kendi parseline eklenerek adına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesi huzurunda dava açmış, Kadastro Mahkemesinin dava konusu taşınmaz bölümünün hakkında tutanak tanzim edilmeyen yerlerden olduğu gerekçesiyle verdiği görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine yargılamaya ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından devam olunmuştur.
II. CEVAP
Davalılar aşamalarda sunduğu sözlü ve yazılı beyanlarında taşınmazın yol vasfında olduğu, zilyetlikle kazanılamayacağını, davacı yararına iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yargılama sırasında ..., çekişmeli taşınmazın yol olduğu iddiasına dayanarak davalı Hazinenin yanında davaya katılmıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05/02/2014 tarih, 2012/231-2014/41 sayılı kararı ile davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, harita mühendisi bilirkişilerin 19.09.2013 tarihli raporunun eki olan haritasında (A) harfi ile gösterilen kırmızı boyalı 29,66 metrekare yüzölçümüne sahip ve yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın davacı ... adına aynı ada son parsel numarası ile kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve fer'i müdahil ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 18.12.2014 tarihli ve 2014/11733 Esas, 2014/15569 Karar sayılı kararıyla: '' Somut olayda; TMK'nın 713/3. fıkrası gereğince dava, yasal hasım durumunda bulunan Hazine'ye yöneltilmekle yetinilmiş, davada yasal hasım olarak bulunması zorunlu olan ...'ne ise dava yöneltilmeyerek taraf teşkili sağlanmamıştır. Hal böyle olunca; 6360 sayılı Yasa gereğince Köy Tüzel Kişiliği sona erdiğinden ... Belediye Başkanlığı ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi sağlanmalı, bu yolla taraf koşulu sağlandıktan sonra yasal hasım olan köy tüzel kişiliğinin davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.. '' gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Karar Düzeltme Hükmü
1. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 18.12.2014 tarihli ve 2014/11733 Esas, 2014/15569 Karar sayılı kararına karşı davacı ... tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.11.2015 tarihli ve 2015/7747 Esas, 2015/13258 Karar sayılı kararıyla: ''... ili, ... ilçesi sınırlarında bulunan taşınmaz hakkında, maddi yanılgı sonucunda, ... ili, ... ilçesi sınırları içinde bulunulduğu düşünülerek; İlçe Belediye Başkanlığı ile Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesine işaret eden bozma nedeninde isabet bulunmadığı, Davacı vekilinin karar düzeltme istemi bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile Dairenin 18.12.2014 tarihli ve 2014/11733 Esas, 2014/15569 Karar sayılı bozma kararının ortadan kaldırılmasına, davacı ... tarafıdan, ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 ile 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713. maddeleri uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tescil istemiyle açılan eldeki davada, ... Medeni Kanunu'nun 713/3. maddesi uyarınca Hazine yanında ilgili kamu tüzel kişilerine de husumet yöneltilmesi gerektiği, Mahkemece, davada yasal hasım durumunda bulunan Hazine yanında, yasal hasım olarak bulunması zorunlu olan ...'ne de husumet yöneltilmeden ve yöntemince taraf teşkili sağlanmadan, varsa davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmadan karar verilmesinde isabet bulunmadığı, hal böyle olunca; yöntemince tebligat yapılarak ... Köyü Tüzel Kişiliğinin davaya dahil edilmesi sağlanması, bu yolla taraf koşulu sağlandıktan sonra yasal hasım olan Köy Tüzel Kişiliğinin davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi'' gereğine değinilmek suretiyle önceki tarihli bozma kararının ortadan kaldırılması suretiyle değişik gerekçeyle kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmazda davacının ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, tutanak bilirkişilerinin önceki tarihli keşiflerde açıkça dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğu yönündeki beyanlarına itibar edilmediği, bozmadan önceki kararın davacı lehine olduğu, bu kararın temyizi üzerinde yalnızca taraf teşkiline dair usuli bir bozma yapılmasına karşın mahkemenin esasa ilişkin kararını değiştirdiği, bilirkişi ve tanık beyanlarının davacı lehine olduğu, buna rağmen son keşifte taşınmazın niteliğinin yeterince araştırılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3. Kadastro Kanunu'nun 17. maddesinde; "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.
İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz." düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
1. Mahkemece dava konusu taşınmazda davacının ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı ve lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonucun dosya kapsamına uygun olduğunu söylemek mümkün değildir.
2. Somut olayda tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre çekişmeli taşınmaz bölümünün davacıya ait parselin devamı ve uzantısı niteliğinde olduğu, evvelden beri bu kullanıma delalet niteliğindeki davacıya ait parsel ile yolu ayıran taş duvarın zeminde keşif sırasında bilirkişilerce müşahade edildiği, bu taş duvarı takiben davacının çekişmeli taşınmaz bölümünü tel çit ile ihata ettiği, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde umumi yol yahut kanalın olmadığı, hava fotoğraflarına göre yol izinin dava konusu yerin daha güneyinde göründüğü, evveliyatında başlayan zilyetliğin farklı şekilde tezahür etmesinin zilyetliği kesintiye uğratmayacağı anlaşılmakla, dava konusu bölümün umumi yol yahut kanal olmadığı belirlendiğine göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülmesi suretiyle yazılı şekilde davanın reddi cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,
Yatırılan peşin harcın iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.