Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8473 E. 2023/3508 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında davacıya ait taşınmazın bir kısmının hatalı olarak davalılara kaydedildiği iddiasıyla açılan tescil davasında, zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı ve kazanılan kısmın davacı adına kayıtlı parselle birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde yirmi yıl boyunca, davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetliğini koruduğunun tespit edilmesi ve kazanılan kısmın davacı adına kayıtlı parselle birleştirilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, ... Kadastro Mahkemesinin 2007/74 Esas sayılı dosyasında, ... ili ... ilçesi, ... köyünde bulunan kadastro tespiti sırasında 113 ada 2 parsel numarasıyla tespiti yapılan takriben 840 m² miktarlı taşınmazın maliki olduğunu, davalılardan ... Pardı'nın aynı yerde bulunan 109 ada 2 parsel, ...'nın 113 ada 4 parsel, Hasan Şen'in 113 ada 1 parsel, Salih ve Vedat Pardı'nın da 113 ada 3 parselin maliki olduğunu, köy tüzel kişiliğinin ise taşınmazın bitişiğinden geçen patika yolun maliki olduğunu, kadastro tespiti sırasında kendi taşınmazının 491 m²’lik kısmının adına tespit edilirken bir kısmının da parça parça davalılara ait taşınmazlara kaydırılmak suretiyle hata yapıldığını ileri sürerek, kadastro tespit işlemlerinin iptali ile adına kayıtlı 113 ada 2 no.lu parsel miktarına ilavesi ile taşınmazının miktarının 840 m²’ye çıkartılmasına karar verilmesini istemiş, Mahkemece 08.10.2013 tarihli karar ile yola ilişkin kısma yönelik davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi ve davacının süresinde talebi ile eldeki dosya esasına kaydı yapılmıştır.

II. CEVAP

1.Davalı köy tüzel kişiliği, tespitin doğru olduğunu, itirazın yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin kadimden beri yol olduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını, yolun aslında geniş olup, 2007 yılında davacının taşınmazını genişlettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı ... Belediyesi vekili, zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının bulunmadığını, dava konusu yerin yol olup zilyetlikle kazanımının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

4.Dahili Davalı ... vekili, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın süresinde açılmadığını, imar planı kapsamındaki taşınmazların imar-ihya ile kazanımının mümkün olmadığını, zilyetlikle kazanım koşullarının araştırılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.06.2015 tarihli ve 2014/1E., 2015/391K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 15.02.2018 tarihli ve 2015/19289Esas, 2018/929Karar sayılı kararıyla: “...Dava, TMK'nın 713/1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında, tapulama harici bırakılan yerlerdendir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. 4721 sayılı TMK’nın 713/3. maddesi gereğince tescil davalarında Hazine yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi gerekmektedir. Yargılama sırasında Hazine yanında ... davada yer almakla birlikte hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davaya dahil edilmesi gerekmekle dahil edilmeden devam edilmiştir. Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına girilemez. Hal böyle olunca 6360 sayılı Kanun uyarınca ... ilinin mülki sınırlarının Büyükşehir Belediyesi sınırı olarak belirlendiği, Büyükşehir sınırlarındaki köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliklerinin sona erdiği dikkate alınarak ... da davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 13.12.2018 tarihli 2018/260Esas, 2018/393Karar sayılı kararıyla, zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 05.11.2014 tarihli rapor ve ekindeki kroki ile B harfi ile gösterilen 254,38 m2 kısmın davacı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, zilyetlikle kazanım koşullarının yeterince araştırılmadığını, kullanım sürelerinin maddi olaya dayandırılmadan farazi olarak tespit edildiğini, bozmadan sonra yapılan keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin beyanlarının, bozmadan önce dinlenenlerle çelişkili olduğunu, çelişkilerin giderilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, kamu orta mallarının zilyetlikle kazanılamayacağını, zilyetlik şartlarının oluşmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ... Medeni Kanunu'nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.

3.4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş olup, davalılar Hazine ve ... Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2.Ancak, davacının davanın kabulü ile kabul edilen kısmın maliki olduğu 113 ada 2 parsel sayılı taşınmazla birleştirilmesini talep ettiği anlaşılmakla, yazılı şekilde ayrı olarak tesciline karar verilmesi isabetli değildir.

3.Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı Hazine vekili ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı Hazine vekili ve ... vekilinin temyizi üzerine ve resen yapılan inceleme sonucu, kararın hüküm fıkrasının (1) bendinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine 1. bent olarak “Davanın kabulü ile dosyada fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 05.11.2014 tarihli rapor ve ekindeki kroki ile B harfi ile gösterilen 254,38 m2 kısmın davacı ... oğlu 1946 doğumlu ... adına kayıtlı ... ili ... İlçesi ... (köyü) Mahallesi 113 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline” ibaresinin eklenmesi suretiyle 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran tarafa iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

20.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi