"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TARİHİ : 29.05.2014
KARAR : Ret
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 ... maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; davalı ...’un yargılama sırasında öldüğü, mirasçılarının davaya dahil edildiği, mirasçılardan torunları ...(2000), ...(2002) ve ...(2006) küçük olup, davada mirasçısı olmayan babaları ... tarafından velayeten temsil edildikleri, karar ve davacının temyiz dilekçesinin davalı olarak karar başlığında yer alan ...’a tebliğ edildiği, dahili davalı mirasçıların tebligat evrakında belirtilmediği, dahili davalı ...’ın ergin olması üzerine karar ve temyiz dilekçesinin Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre tebliğ yapıldığı, tebliğ mazbatasının dosya arasında bulunmadığı, yine yargılama sırasında ölen davalı ... mirasçısı ...’e davacının bildirdiği adrese çıkarılan tebligatın tanınmadığından iade edildiği, adres araştırması yapıldığı ancak başka bir adrese ulaşılamadığı, belirtilen adrese yeniden çıkarılan tebliğ mazbatasına dosya arasında veya UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda yer almadığı belirlenmiştir.
Tebligat, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/1. maddesi gereğince muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Dolayısıyla, muhataba önce bilinen en son adresi esas alınarak tebligat çıkartılmalı, bu tebligat yapılırken Tebligat Kanunu ve Yönetmelik hükümleri göz önüne alınmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa o zaman adres kayıt sistemindeki adresine MERNİS adres olduğuna ilişkin şerh de düşülmek suretiyle 21/2. madde uyarınca tebligat yapılmalıdır.
Somut olayda, dahili davalı küçüklere velayeten davada yer alan ...’a davalı olarak tebligat çıkarılması doğru olmadığı gibi, dahili davalı ...’ın bilinen son adresine tebliğ yapılmadan, doğrudan TK 21/2 maddesine göre tebliğ yapılmasının da usulüne uygun olmadığı açıktır.
Bu itibarla;
1.Dahili davalı küçük ... ...’a velayeten ...’a, ergin olan dahili davalılar ... ve ... ...’a Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde karar ve davacının temyiz dilekçesinin tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi,
2.Dahili davalı ...’e karar ve davacının temyiz dilekçesinin tebliğ edilip edilmediği araştırılarak, tebliğ edilmiş ise tebliğ belgesinin eklenmesi, tebliğ belgesi yok ise dayanak kayıtlar getirtilerek tebliğ tarihinin saptanması; tebliğ edilmemiş ise tebliğ edilerek, temyiz süresinin beklenmesi, suretiyle belirtilen usuli işlemler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren ... Asliye Hukuk Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.