"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 107 ada 68 parsel sayılı taşınmazın, toprak tevzi çalışmaları sonucunda oluşan tapu kaydı uyarınca Hazine adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken davalı adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazda davalının hakkının ve zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız olduğunu, dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu, taşınmazı yıllardır nizasız ve fasılasız şekilde zilyet ettiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı lehine dava konusu taşınmazda, kadastro çalışmaları sırasında taşınmaza revizyon gören tapu kaydının tesis tarihi olan 1972 yılından geriye doğru 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddelerinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmazın hatalı şekilde davalı adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazda davalının hakkının ve zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
a) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
b) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1. maddesi; “Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanunun 37 nci maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur.” hükmünü içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 68 parsel sayılı 10.881,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 46/1. maddelerindeki koşulların lehine gerçekleştiğinden bahisle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi