"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : GÖLPAZARI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; babasının sağlığında taşınmazlarını taksim etmiş olup dava konusu .... ilçesi ... köyünde bulunan 173 ada 43 no.lu parselin davalıların babası olan kardeşi ... ile kendisine verildiğini, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında kardeşi ... ile kendisi adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken, sadece kardeşi olan ... adına tescil edildiğini, bu durumu köyde olmadığından dolayı yeni öğrendiğini, kardeşinin vefat ettiğini belirterek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2 hissesinin adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Gölpazarı Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/71 E. 2017/44 K. sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Gölpazarı Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme kararının yerinde olmadığını, eldeki davanın tespite itiraz olarak nitelendirilemeyeceğini, açılan davanın muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davası olup, Mahkeme kararının yerinde olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 29/05/2019 tarihli ve 2018/1749 E. 2019/837 K. sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde belirtilen sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu, kadastro tespitinin 17/12/1996 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 10/08/2016 tarihinde açıldığı, tespitin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği belirtilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, (IV.3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.